Mahkeme kararıyla il yönetimine atanan kayyum heyetinin başındaki Gürsel Tekin'in, partililerin tüm itirazlarına ve direniş çağrılarına rağmen il binasına gireceğini açıklaması, İstanbul Seyrantepe'yi adeta bir ateş çemberine çevirdi. Gece yarısından itibaren başlayan polis ablukası, sabah saatlerinde binlerce partili, milletvekili ve vatandaşın direnişiyle karşılaşırken, günün en kritik anları polisin sert müdahalesiyle yaşandı. Kayyumun beklendiği kapı önünde yaşanan arbedeye polisin biber gazıyla müdahalesi, CHP'nin "baba ocağı" olarak nitelendirdiği il binasının girişini bir savaş alanına çevirdi.
Kriz, kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'in, "Pazartesi saat 12.00'de geleceğim" restiyle başladı. Bu restleşmeye CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Tüm partilileri, demokrasiye ve partimizin iradesine sahip çıkmak için İstanbul'daki baba ocağımıza bekliyorum" çağrısıyla yanıt vermesi, gerilimin fitilini ateşledi. Pazar gecesinden itibaren Kağıthane'deki il binasının çevresi, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve TOMA'larla tamamen abluka altına alındı. İstanbul Valiliği'nin, aralarında il binasının bulunduğu 6 ilçede getirdiği dört günlük eylem ve etkinlik yasağına rağmen, binlerce partili ve farklı siyasi partilerden destekçiler, yağmur altında "demokrasi nöbeti" tutmak için bölgeye akın etti.
Sabah saatlerinden itibaren, kayyumun beklendiği saat yaklaştıkça tansiyon giderek yükseldi. Polis barikatlarını aşarak il binasına ulaşmaya çalışan kalabalık ile emniyet güçleri arasında sık sık arbede yaşandı. Saat 11.20 sularında ise, kalabalığın direnişini kırmak amacıyla polis, yoğun bir şekilde biber gazı kullandı. Atılan gaz bombaları nedeniyle aralarında milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişi zor anlar yaşarken, ortalık bir anda karıştı.
