Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son yıllarda ev sahipleri ve kiracılar arasında artan boş tarihli tahliye taahhütnamesi sorununa dair önemli açıklamalar yaptı. Bakan Tunç, kira sözleşmesiyle aynı tarihte imzalanan tahliye taahhütnamelerinin hukuken geçersiz olduğunu belirtti.
Tunç, “Hukuk, kiracının ev bulmakta zorlandığı bir dönemde baskı altında her belgeyi imzalayabileceğini göz önüne alıyor. Bu nedenle kira sözleşmesiyle aynı gün imzalanan tahliye taahhütnameleri geçersiz kabul ediliyor. Tahliye taahhüdünün, kira kontratından sonraki bir tarihte düzenlenmiş olması gerekiyor” dedi.
Boş tarihli belgelerde itiraz hakkı açık
Kiracıların haklarını korumak adına önemli bir noktaya dikkat çeken Bakan Tunç, ev sahibinin sonradan tarih eklediği tahliye taahhütnamelerine karşı itiraz yolunun açık olduğunu ifade etti. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin, belgedeki tarihin gerçekliğini tespit edebileceğini belirten Tunç, “Eğer belgeye ait bir fotoğraf ya da kopya varsa bu da itiraz sürecinde önemli bir kanıt olabilir” dedi.
Ancak Adli Tıp Kurumu'nun tarih tespitinde kesin sonuç garantisi olmadığını da hatırlatan Tunç, kiracıların bu tür durumlarda dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
Elektronik sistem önerisi gündemde
Tahliye taahhütnamesinin noter ya da e-Devlet üzerinden düzenlenmesi önerisine de değinen Bakan Tunç, bu yöntemin sorunları çözebileceğini ancak bazı riskler barındırdığını ifade etti. “Noter üzerinden yapılması durumunda ev sahipleri, kiracıyı çıkaramayacaklarını düşünerek evlerini kiraya vermekten çekinebilirler. Ayrıca noter işlemleri ek bir maliyet oluşturabilir. Ancak e-Devlet üzerinden yapılırsa tahliye taahhüdü daha güvenilir ve amacına uygun hale gelir” diye konuştu.
Emsal kararlar dikkat çekiyor
Geçtiğimiz aylarda yaşanan bir dava, bu konuda emsal niteliğinde bir karar ortaya koydu. Üç yıl önce evi tutan bir kiracı, boş olarak imzaladığı tahliye taahhütnamesi nedeniyle mahkemelik oldu. Mahkeme, ev sahibinin haklı olduğuna karar vererek taşınmazın tahliyesine hükmetti. Bu tür davalar, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin yasal süreçlere daha dikkatli yaklaşması gerektiğini gösteriyor.