İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte toplam 106 kişi, belediye iştiraklerinde usulsüzlük ve çeşitli suçlamalarla gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında, ihalelere fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet ve kişisel verileri hukuka aykırı biçimde ele geçirme iddiaları yer alıyor.
Soruşturma sürecinin kamuoyuna yansımasıyla birlikte, konuyla ilgili geniş çaplı tartışmalar başladı. Siyasi çevreler ve kamuoyunun tepkileri sürerken, hükümet kanadından da ilk açıklamalar geldi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmaya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunarak, sürecin hukukun üstünlüğü çerçevesinde yürütüldüğünü belirtti.
Bakan Tunç: "Hukuki süreç titizlikle yürütülüyor"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gözaltılarla ilgili ilk açıklamasında hukuk devleti ilkesine vurgu yaptı. Bakan Tunç, soruşturmanın deliller ışığında sürdüğünü belirterek, yargı sürecinin bağımsız bir şekilde ilerlediğini ifade etti.
Bakan Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar şunlar oldu:
- "Gözaltına alınanlar hakkında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık gibi suçlamalar bulunmaktadır."
- "Soruşturma dosyalarında, MASAK raporları, tanık beyanları ve diğer deliller büyük bir titizlikle değerlendirilmektedir."
- "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve yargı süreci bağımsız şekilde işletilmektedir."
Tunç, yargının bağımsızlığına dikkat çekerek, hukuk kurallarının herkes için eşit şekilde uygulandığını belirtti.
"Mahkemeler bağımsızdır, kimse yargıya talimat veremez"
Bakan Tunç, soruşturmanın yargının bağımsızlığı çerçevesinde yürütüldüğünü ve hiçbir siyasi müdahalenin söz konusu olmadığını vurguladı. "Anayasamızın 9. maddesi gereği, yargı yetkisi bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır" diyen Tunç, yargının hiçbir makamdan emir almadığını belirtti.
Açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
- "Mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir ve talimat veremez."
- "Kimse hakim ve savcılara müdahalede bulunamaz, yargının işleyişine gölge düşüremez."
Tunç, yargıya yönelik yapılan eleştirilerin hukuki süreci etkilemeye yönelik girişimler olabileceğini belirterek, bu tür söylemlerden kaçınılması gerektiğini söyledi.
"Soruşturmayı darbe olarak nitelendirmek yanlıştır"
Son günlerde bazı siyasi çevrelerden gelen açıklamalara da değinen Tunç, gözaltılarla ilgili yapılan bazı yorumların süreci manipüle etmeye yönelik olduğu değerlendirmesinde bulundu.
- "Yargı tarafından başlatılan bir soruşturmayı ‘darbe’ olarak nitelendirmek yanlıştır."
- "Hukuki süreç devam ederken, sokak çağrıları yapmak veya kamuoyunu yanıltmaya çalışmak doğru bir yaklaşım değildir."
- "Savunmanın yeri sokaklar değil, yargı makamlarıdır."
Tunç’un açıklamaları, siyasi tartışmaların daha da alevlenmesine yol açarken, gözaltı kararlarıyla ilgili kamuoyundaki farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
"Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek hadsizliktir"
Bakan Tunç, bazı çevrelerin süreci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilişkilendirme çabalarına da tepki gösterdi.
- "Yargının başlattığı soruşturmaları Sayın Cumhurbaşkanımız ile ilişkilendirmek hadsizliktir."
- "Ülkemizde kuvvetler ayrılığı ilkesi esastır. Yargı, kimseden emir veya talimat almaz."
Tunç, adaletin tecelli etmesi için hukuki süreçlerin sağduyu ile değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında tüm delillerin kamuoyu ile paylaşılacağını ifade eden Tunç, gizlilik kararının kaldırılmasıyla birlikte gerçeklerin netleşeceğini söyledi.