Türkiye’de Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu olan milyonlarca yurttaş, sağlık sisteminde derin bir çıkmaz yaşıyor.
CHP Bursa Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, GSS prim borcu bulunan vatandaşların hastanelere başvurabildiğini ancak reçeteli ilaçlarını alamadığını açıkladı.
Pala, “İlaçlara erişemeyen hastaların sağkalım süreleri kısalıyor, sağlık hakları ihlal ediliyor. Bu tablo, halk sağlığı açısından alarm verici,” dedi.
Cumhurbaşkanlığı kararıyla GSS borcu olanların kamu hastanelerine gidebilmesinin sağlandığını hatırlatan Pala, “Ama bu düzenleme yalnızca muayeneyi kapsıyor, ilaç ve tedaviye erişimi kapsam dışı bırakıyor. Özellikle HIV pozitif bireyler ve verem hastaları için bu durum hayati risk oluşturuyor,” ifadelerini kullandı.
“Sağlık hakkı borca bağlı olamaz”
CHP’li Pala, sağlık hizmetlerine erişimin temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı.
“Prim borcu nedeniyle hastaların tedaviye erişememesi kabul edilemez. Sağlık sisteminin hiçbir hastayı borç engeline takmadan tedavi edebilmesi gerekir,” diyen Pala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı kalıcı çözüm üretmeye çağırdı.
Pala ayrıca, “Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla geçici çözümler üretmek yerine sağlık hakkı odaklı bir sistem kurulmalıdır. Sağlık, ticari bir hizmet değil, kamusal bir sorumluluktur,” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlıktan yanıt yok
Pala’nın aktardığına göre, GSS borcu nedeniyle mağdur olan milyonların durumuna ilişkin Bakan Vedat Işıkhan’a yöneltilen soru önergelerine aylarca yanıt verilmedi.
Pala, 8 Ekim 2024’te TBMM’ye verdiği soru önergesine ancak 27 Ağustos 2025’te yanıt geldiğini, Bakanlığın sadece mevcut mevzuatı hatırlatan genel bir açıklama yaptığını söyledi.
“Bakanlık, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu tekrarlamakla yetindi. Ancak fiilî mağduriyetlerin çözümüne dair hiçbir somut adım atılmadı,” diyen Pala, sistemin halkın sağlık gereksinimlerini karşılamaktan uzaklaştığını belirtti.
“Yeni bir sağlık sistemi şart”
Pala, AKP döneminde uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yurttaşların sağlık hakkını korumakta yetersiz kaldığını ifade ederek, “Yeni bir sağlık sistemi artık kaçınılmaz.
Her bireyin gelir durumuna bakılmaksızın tedaviye ve ilaca erişebildiği, şeffaf, hesap verebilir ve insan odaklı bir yapı kurulmalıdır,” dedi.
