İzmir'in Bayraklı ilçesinde 117 kişinin hayatını kaybettiği 30 Ekim depreminin acı dolu yıl dönümünde, düzenlenen anma programı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın hükümete yönelik sert eleştirilerine sahne oldu. Depremin siyaset üstü bir mesele olması gerektiğini vurgulayan Tugay, kentsel dönüşüm sürecinde belediyelerin önünün sistematik olarak kesildiğini ve kaynaklara erişimlerinin engellendiğini iddia etti.
"Deprem parti sormuyor ama siyasetini yapıyorlar"
Konuşmasına, depremin siyasi düşünce, etnik köken ya da inanç ayırt etmediğini hatırlatarak başlayan Başkan Tugay, "Burada kaybettiğimiz canların hangi partiyi desteklediğini sorduk mu? 6 Şubat'ta belediyeler hangi partiden diye mi sorduk? Herkes aynı acıyı hissediyor. Bazı şeylerin siyaseti olmaz" dedi. Ancak bu temel gerçeğe rağmen, hükümetin İzmir'deki sorunları çözmek yerine siyasi bir araç olarak kullandığını savunan Tugay, "Çöpün siyasetini yapmaya çalışanlar var, ayıptır! Çöpün de siyaseti olmaz. Şimdi de çöpün, depremin, kentsel dönüşümün siyasetini yapıyorsunuz. Bu kabul edilemez" ifadelerini kullandı. Tugay, eleştiriliyorsa herkesin önce kendine "Bu eleştiri bana mı?" diye sorması ve sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
"350 milyon dolar krediyi neden kullandırmıyorsunuz?"
Tugay, eleştirilerinin dozunu en çok kentsel dönüşüm için gerekli olan finansman kaynakları konusunda artırdı. Hükümet kanadından gelen "350 milyon dolarlık Dünya Bankası kredisini kullanamadınız" suçlamalarına ateş püsküren Tugay, kredinin kullandırılmaması için bizzat kendisinin nasıl yalvardığını anlattı. "Allah'tan korkun, ayıptır!" diyerek sözlerine başlayan Tugay, "Belediyelere bunu kullandıralım diye nasıl yalvardım ben. Yazılarımızı da yazdık, tık yok. Sonra da kalkıp açıklama yapıyorlar. 15 bina faydalandı. 350 milyon doları Dünya Bankası vermek istiyor ama engel olmak istiyorlar. Neden? Sadece belediyeler bu parayla halkın sorununu çözmesin diye. Böyle ülke mi yönetilir! Hepiniz vicdanınıza sorun; bunun muhatabı kim, neden krediyi kullandırmıyorsunuz, neden her kredimizin önüne engel koyuyorsunuz?" diyerek hükümete yüklendi.
"Devletin hiç mi gücü yok?"
Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engelin kaynak eksikliği olduğunu belirten Başkan Tugay, bu kaynağı yaratma sorumluluğunun devlete ait olduğunu söyledi. Deprem sonrası Bayraklı ve Bornova'da 4 bin 100 konutun riskli olabileceğinin tespit edildiğini ve bu binaların dönüşümü için çare bulunması gerektiğini ifade eden Tugay, "İnsanlar bina riskli çıkarsa evlerini boşaltmak zorunda. Belediye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ama 'belediye bu kaynağı yaratsın' diyorsanız, olmayan kaynağımızla, olamayan arsamızla mı yapacağız? Kentsel dönüşüm için emsal artışı çözüm değil. Peki, devletin hiç mi gücü yok bu insanlara kaynak sağlayacak? Dünya kadar vergi toplanıyor. Kaynak sağlamaya mecbursunuz!" şeklinde konuştu.
"Gerçek olmayan beyanlarla halkı aldatmayın"
Konuşmasının sonunda, kimseye rant sağlama veya kişisel bir talepte bulunma gibi bir niyetleri olmadığını, tek amaçlarının bu şehre hizmet etmek olduğunu vurgulayan Tugay, "Gerçek olmayan beyanlarla insanları kandırmaya, aldatmaya çalışmayın. Herkes için yapmanız gerekeni yapın. Önümüzdeki görev dönemimde bir şeyi yapabileceğim halde yapmıyorsam bana istediğinizi söyleyin. Ama olayın bizle başlayıp bizle bitmediğini bilin" diyerek sözlerini tamamladı. Tugay'ın bu sert çıkışı, depremin acı yıl dönümünde İzmir'deki merkezi hükümet-yerel yönetim gerilimini bir kez daha gözler önüne serdi.
