İzmir siyasetinin ve yerel yönetim hizmetlerinin nabzı bu kez Menemen’de attı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Menemen’de hizmete giren yeni İZMAR marketinin açılışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak, hem yerel hem de genel siyasete dair önemli mesajlar verdi. Kentin kuzey aksında gerçekleştirilen bu buluşma, sadece bir hizmet açılışı olmanın ötesinde, Başkan Tugay’ın yönetim vizyonunu ve kentin bütünlüğüne verdiği önemi ortaya koyduğu bir platforma dönüştü. Gazetecilerin, Aliağa’dan yükselen "ayrı il olma" taleplerinden devam eden yargı süreçlerine kadar yönelttiği sorulara içtenlikle yanıt veren Tugay, İzmir’in bölünmez bir bütün olduğunun altını çizdi.
Bakırçay için il tartışmasına son nokta
Basın toplantısının en dikkat çekici başlıklarından biri, Aliağa Belediye Başkanı’nın geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran "Bakırçay’ın ayrı bir il olması" yönündeki çıkışı oldu. Bu konunun sorulması üzerine değerlendirmelerde bulunan Başkan Tugay, bölge halkının iradesine her zaman saygı duyacaklarını belirtmekle birlikte, bu tür söylemlerin gerçeklikten uzak olduğunu ifade etti. Bakırçay ve Aliağa’nın İzmir’in en değerli parçalarından biri olduğunu vurgulayan Tugay, "Eğer bu durum gerçekten o bölgeye ve yurttaşlarımıza bir yarar sağlayacaksa buna kimse kategorik olarak hayır demez. Ancak meselenin özü başkadır" diyerek İzmir kimliğinin önemine dikkat çekti.
Başkan Tugay, İzmirli olmanın ve İzmir sınırları içerisinde yaşamanın Türkiye genelinde bir prestij kaynağı olduğunu hatırlattı. "İzmirli olmak, İzmir’in bir ilçesi olmak bence bir itibar meselesidir, büyük bir imtiyazdır" diyen Tugay, bu kimliğe sahip olmanın kolay elde edilemeyecek bir değer olduğunu savundu. Türkiye’nin dört bir yanından milyonlarca insanın İzmir’de yaşamak, bu kentin kültürünün bir parçası olmak için can attığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı, "Biz Bakırçay bölgesine de, güneye de, yarımadaya da aynı sevgiyle hizmet ediyoruz. Yeni bir il kurmak, sınırları değiştirmek öyle kolay şeyler değil. Belediye başkanı maalesef gerçeklerden kopuk konuşuyor" ifadeleriyle tartışmalara nokta koydu.
Hizmette parti rozeti değil insan odaklı yaklaşım
Menemen programı sırasında, özellikle farklı siyasi partiler tarafından yönetilen ilçelere hizmet götürülmediği yönündeki algılara da değinen Başkan Tugay, bulunduğu yerin bu iddialara en güzel cevap olduğunu gösterdi. Menemen ilçesinde bulunmasının ve burada Büyükşehir yatırımlarını hayata geçirmesinin "hizmette ayrım yok" ilkesinin somut bir kanıtı olduğunu belirten Tugay, yönetim anlayışlarının temelinde eşit yurttaşlık bilincinin yattığını vurguladı. "Bize yakışan tavır, insanlarımıza eşit mesafede durmak ve adil bakmaktır" diyen Tugay, bu konunun kendisi için kırmızı çizgi olduğunu ifade etti.
Vatandaşların hangi siyasi görüşe sahip olduğunun, etnik kökeninin veya inancının belediyecilik hizmetlerinde hiçbir kriter oluşturmadığını belirten Başkan Tugay, "Kim ne düşünürse düşünsün, biz herkesin her türlü hizmeti en iyi şekilde alması için çalışıyoruz. Hiçbir ilçemizi diğerinden ayırmıyoruz. Amacımız, İzmir’in 30 ilçesinde de vatandaşlarımızın huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamaktır" şeklinde konuştu. Tugay’ın bu kapsayıcı dili, yerel siyasetteki kutuplaşma iklimine karşı birleştirici bir mesaj olarak yorumlandı.
Yargı sürecinde adalet ve dayanışma vurgusu
Gündemdeki bir diğer sıcak başlık ise kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen ve eski belediye başkanlarının tutukluluğu ile devam eden yargı süreciydi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in konuya ilişkin yaptığı "adalet" çağrısının hatırlatılması üzerine konuşan Başkan Tugay, partisinin genel başkanıyla aynı hissiyatı paylaştığını dile getirdi. Hukuki sürecin devam etmesi nedeniyle temkinli konuşan ancak üzüntüsünü gizlemeyen Tugay, insani ve vicdani bir duruş sergiledi.
Başkan Tugay, "Genel Başkanımıza yürekten katılıyorum. Bir önceki dönem görev yapmış il başkanımızın ve büyükşehir belediye başkanımızın bu şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılması bizi derinden üzüyor ve rahatsız ediyor" dedi. Yürüyen bir soruşturma süreci olduğu için hukuki detaylara girmekten kaçınan Tugay, sürecin adil bir şekilde sonuçlanması temennisinde bulundu. Tugay’ın bu sözleri, parti içi dayanışmanın ve geçmiş dönem yöneticilerine olan vefasının bir göstergesi olarak değerlendirildi.




