Ege’nin en önemli kentlerinden biri olan İzmir, yüzyıllardır üzüm ve bağcılık kültürüyle anılıyor. Hem kıyı şeridinde hem de iç kesimlerde uzanan bağlar, kentin gastronomisinden ticaretine, kültüründen günlük yaşamına kadar pek çok alanda belirleyici rol oynuyor. Bu birikim, Avrupa Konseyi çatısı altında yürütülen Iter Vitis Rotaları Ağı ile artık uluslararası bir anlatıya dönüşecek.
Kent yönetimi, bu adımla birlikte İzmir’in yalnızca deniz ve güneşten ibaret olmayan çok katmanlı kimliğini görünür kılmayı hedefliyor. Zeytinden şaraba, kırsal mimariden yerel mutfağa kadar uzanan bu tablo, yeni dönemde turizm politikalarının merkezine alınacak. Böylece kente gelen ziyaretçilere hem kültürel hem de ekolojik açıdan zengin, çok duraklı bir deneyim sunulması planlanıyor.
Sertifika töreninde verilen mesajlar
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kentin Iter Vitis ailesine katılımını simgeleyen üyelik sertifikasını, ağın başkanı ve Avrupa temsilcisi Emanuela Panke’nin elinden aldı. Büyükşehir belediye binasında gerçekleşen ziyarette, Anadolu Gastro Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Yalçın Güçer ile İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları da hazır bulundu. Sertifikanın takdimi, kentin bağcılık mirasının uluslararası düzeyde tescili olarak değerlendirildi.
Görüşmede konuşan Başkan Cemil Tugay, kentin sahip olduğu potansiyele dikkat çekerek, “Bu coğrafyanın tarihsel, kültürel ve tarımsal anlamda çok güçlü bir birikimi var; biz de bu zenginliklerimizin farkındayız” vurgusunu yaptı. Tugay, İzmir turizmini büyütmenin yolunun, bu kültürel değerleri dünya ölçeğinde doğru anlatmaktan geçtiğini belirterek, yeni iş birliklerine açık olduklarını dile getirdi.
İzmir bağ rotası için sahaya iniliyor
Üyeliğin ardından somut adımlar da hız kazandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü koordinasyonunda, kentin farklı ilçelerine yayılacak bir İzmir Bağ Rotası kurgulanıyor. Bu çalışma kapsamında yalnızca modern bağ tesisleri değil, tarihi bağ köyleri, eski üretim yapıları, taş evler, küçük aile işletmeleri ve yerel şarap üreticileri de rotaya dahil edilecek.
Planlanan hatta, bağlar, kültürel miras alanları, yerel mutfağı öne çıkaran gastronomi deneyimleri ve kırsal yerleşimler birbirine bağlanacak. Böylece ziyaretçiler, yalnızca tadım yapmanın ötesine geçen, toprağın ve emeğin hikâyesini yerinde görebilecekleri bütüncül bir yolculuğa çıkacak. Bu yaklaşım, klasik tur paketlerinden farklı olarak, daha yavaş tempolu ve deneyim odaklı bir turizm anlayışını öne çıkarıyor.
Sürdürülebilir turizme yeni kapı
Iter Vitis üyeliği, İzmir için yalnızca tanıtım boyutuyla değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizm hedefleri açısından da önem taşıyor. Proje, kentin bağlarının, toprağının ve kırsal topluluklarının hikâyesini ortak bir çatı altında buluşturmayı amaçlıyor. Böylece hem küçük üreticilerin gelir çeşitliliği artırılacak hem de genç nüfusun kırsalda kalmasına katkı sunulacak.
Kent yönetimi, bu yeni ağ sayesinde İzmir’i düşük karbon ayak izine sahip, doğayla uyumlu bir destinasyon olarak konumlandırmayı hedefliyor. Bağ rotası üzerinde yer alan işletmelerin çevre dostu uygulamalara yönlendirilmesi, yerel ürünlerin öne çıkarılması ve kültürel mirasın korunması bu stratejinin ana başlıkları arasında yer alıyor. Önümüzdeki dönemde, rotanın tanıtımı için uluslararası fuarlar, tadım etkinlikleri ve tematik festivaller düzenlenmesi üzerinde de çalışılıyor.
