Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizi emperyalist güçlerden kurtardıktan sonra en büyük hamlelerinden birisi olan İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Burada ekonomik ve sosyal hayata ilişkin çok önemli kararlar alındı.
17 Şubat 1923 tarihinde Konak’taki Banka-Han binasında toplanan ve ülkemizin dört bir yanından gelen bin 135 delege yeni Türkiye'nin ekonomi politikalarının ana hatlarını belirledi. Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması, el işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmesi başta olmak üzere çok önemli hamleleri başlattı.
Halkı “Teba” olmaktan “yurttaş” olma dönüşümü sağlayan Atatürk, özel sektör tarafından kurulamayan girişimleri de devletin yapmasını sağladı. O kadar çok önemli kararlar alındı ve uygulandı ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam temelleri atıldı. Ve bugüne kadar har vurup harman savuran devletin mallarını üç kuruşa acımasızca satanlara rağmen ayakta kalmamız mümkün oldu. Atatürk’ün tam yüz yıl önce yaptığı önemli konuşmada şu satır da dikkat çekti:
“Arkadaşlar, şahsî saltanatta her konuya taç sahiplerinin arzusu, iradesi ve amacı hâkimdir. Söz konusu olan yalnız odur. Milletin amaçları, arzuları, ihtiyaçları söz konusu olmaktan çok uzaktır.”
Kriz var, kriz var
100 yıl sonra yeniden kongreyi topluyoruz. Ancak, kongre iki ayrı biçimde toplanacak. Devlet bu kongreyi birlikte yapmayı başaramadı. AKP’li Cumhurbaşkanlığı Hükümeti ayrı, CHP’li İzmir Büyükyehir Belediyesi ayrı toplantı yapıyor. Bu da Timur Selçuk’ın geçmişte dillere destan olan “Ekonomi tıkırında” şarkısında kullandığı “Kriz var, kriz var” dizelerini bize hatırlatıyor. BU sözler, İzmir İktisat Kongresi’nin son günlerdeki tartışmasının çok güzel anlatıyor.
Tarihi yıldönümünde İktisat Kongresi binasını tamamlayıp 17 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açması için devlet var gücüyle çalışıyor.
Bunun karşısında da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer öncülüğünde, kongre için her kesim ve uzmanlar ayrı ayrı toplantılar yaparak 15 -23 Şubat arasında kongreyi toplayacak. CHP ile AKP’nin karşı kaldığı bu durum çeşitle demeçlerle de krizin dışa yansımasını sağlıyor.
Özgener ile Kestelli’nin arayışları
İşte tam bu noktada İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, AKP Hükümeti ile CHP’li Yerel yönetimi kavga ettirmeden nasıl buluşturacaklarının turlarını görüyoruz.
Hani Sıtkı Şükürer’in darmadağınık ettiği o İzmir Ekonomi Kalkınma Koordinasyon Kurulu var ya. İşte kurulun son toplantısına iki başkanın bu süreci yumuşak bir zeminde yapılmas ı çabalarına tanık oldu. Çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı öncülüğünde toplanacak İktisat Kongresi’ne CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın AKP’li devlet ricalinin buraya davet edilmemesi talimatı verdiği öne sürülüyor. İşte bunun yaratacağı önemli bir gerilim son günlerin tartışma konusu.
Özgener ile Kestelli ise bu kentte iki kesimi birden idare edebilecek ilişkilere sahip. Ne Cumhurbaşkanı’nı kızdırmak istiyorlar, ne de İzmir Büyükşehir yönetimini küstürmek. Tablo böyle. Sizce iki başkan bunu başarabilir mi?