İzmir’in deprem sonrası en büyük dönüşüm bölgelerinden biri olan Bayraklı, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte yeni bir kent belleği yaratma sürecine girdi. 2020’de yaşanan yıkıcı depremin ardından hızla başlatılan projelerde, hem güvenli yaşam alanları oluşturuluyor hem de bölgenin kültürel dokusu korunmaya çalışılıyor.
Bayraklı, 2020 İzmir depreminde en ağır hasarı alan ilçelerden biri olmuştu. Depremin ardından yürütülen çalışmalar, yalnızca yapı yenilemeye değil; sosyal yaşamın ve kentsel hafızanın korunmasına da odaklandı. Yeni konut alanları, yeşil koridorlar ve kamusal meydanlarla birlikte Bayraklı, “güvenli yaşam + kültürel süreklilik” ekseninde yeniden tasarlanıyor.
Kent belleği dijital arşivle korunuyor
Bayraklı Belediyesi’nin yürüttüğü “Kent Belleği Projesi” kapsamında, ilçenin eski fotoğrafları, mahalle hikâyeleri ve geçmişten kalan mimari belgeler dijital ortama aktarılıyor. Bu sayede hem yıkılan yapıların tarihi değeri unutulmuyor hem de yeni kuşaklara kentin hafızası aktarılıyor.
Yeni yaşam, eski kimlikle buluşuyor
Kentsel dönüşüm alanlarında inşa edilen yeni yapılar, modern şehircilik ilkeleriyle şekillenirken, tasarım anlayışında Bayraklı’nın yerel kimliğini yansıtan detaylar korunuyor.
Uzmanlara göre bu yaklaşım, İzmir’de “yık-yap” modelinin ötesine geçen, aidiyet duygusunu koruyan bir dönüşüm modeli olarak öne çıkıyor.
