Dediler ki “ Bayraklı gökdelenler bölgesi oldu”
Eski Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, idare mahkemelerine başvurdu…
Demek ki sonuç alınamadı ve şimdilik 6-7 adet gökdelen oldu orada…
Bilirsiniz eski sabah gazetesinin hemen yanı yöresi…
Ben böyle bir intihar görmedim kardeşim…
Bu tarafta yaşayan bilir…
Kent içindeki trafik değil sorun olan…
Adliye ve her gün kapısını açan gökdelenler…
Senin yolun yokken, araç parkın yokken, alt yapın yokken,
Hele hele zemin etütlerinde İzmir’in en tehlikeli yeri görünüyorken
“Müjde” diye verilen gökdelenler…
Bak şimdi…
Günün her saati gökdelenlerin önündeki köprü ve yan yolu dolu…
20 metrekarelik ofislere trilyon trilyon ödeme alarak sattılar.
Normaldir ki insanlarda buraya yerleşti.
Dibin adliye binası. Ne otopark var, ne yollar yetiyor. O köprünün üzerindeki kilit sabah akşam öğlen değişmiyor. Kimsenin umurunda değil arkadaş… O kadar belli ki İzmir’de tıkanan yerler…
Toplasan 10 nokta… Kentin Belediye Başkanı, çözüm üretmek yerine, “Trafiği yöneten çalışmıyor” diyor… Şikayet ediyor vesselam…
***
Bir başka Belediye Başkanı da onayladığım bir söylem yapıyor; “İzmir’in rantı İzmir’de kalsın”
Bir diğeri diyor ki ; “Mütteahhitler birleşin”
Aklınız parada, rantta, kim kime ne dürttü onda…
Vatandaş birleşecek vatandaş…
Hem de sandıkta…
***
Birinizde demiyor ki ; “Bu trafikte insanların boğulması akıl karı değil…
Bu bize ağır bedel ödetir”
Yok kardeşim…
Makam arabalarında yaşam rahat…
Böyle bir intihar çeşidi yok…
Yerel yönetime sallanan küfürün bini bir para…
Reisin ağzına bakıyoruz…
“Dur bi çöpü de halledeyim”
Bırak pis kalsın reis…
Bırak bir genç adam gelsin reis…
Bırak İzmir CHP ‘de kalsın reis…
Bırak “Onursal başkan” yapsınlar seni ömür boyu…
Seni kırmak istemem ama ;
Vakit tamamdır, bırak reis…
***
Sevap mı oldu?
Sıradan bir cenaze töreni…
İkindi namazı… İmam Hatip Camii Hatay…
Saat 16.15 okudu hoca ezanı…
Saat 16.00 gibi Karabağlar Belediyesi’nin ikram aracı oradaydı.
Açtı kapaklarını…
Üç çay beş kahve… Tam “ aferin yahu” diyecektik ki,
Cemaat henüz oradayken, topladı kendini gitti.
Namaz kılınmaya devam ediyordu.
Arkadaş geldi yanıma sordu: Niye gidiyor yahu daha yeni geldi ?” diye
- “Saat kaç ?”
-“16,15”
-“Mesai kaçta bitiyor ?”
-17,00
Ancak varır… Kardeş arabayı bırakacak evine koşacak…
N’oldu şimdi iyilik mi oldu? N’oldu sevap mı oldu?
İş ararken kapıda yatarsın, siyasi torpil ararsın. İş başlayınca en önden sen kaçarsın… Ayıp be…
***
Spordan niye iğrendiniz ?
Kimi sorumlu tutacağım bilmiyorum. Ama bu kentin yöneticileri, daha doğrusu kontlar, baronlar ve dükler… Niye spordan iğrendiniz meraktayım… Yoksa tribünlerde toplanacak kalabalıklardan mı korkuyorsunuz?... Bu kentin basketbol liginde takımı var… Bayanlar voleybolda, hentbolde, ligde başarılı takımları var… Ne spor servislerinin umrunda,
Ne kontların baronların…
Arabın yalellisi açılışına binlerce lira duyuru parası harcayanlar.
Takımının maçı var, bi mahalle halkına haber ver be birader…
Bi git tribünde 5 dakika otur fotoğraf ver…
Yok…
Spor sever baronlar (!)
***
OHAL’de
Olağanüstü hal durumu 5. kez uzatılıyor…
Söylenen şu; “Vatandaşın günlük yaşamına zararı yok”
Gözümün içine baka baka bi de… Nasıl yok…
Sabahın kör karanlığında işe giden, okula giden,
Dükkanını açan gavur çocuğu mu?
Bu bile yeter…
Yargı yaz saati için “Kararı düzelt” diyor.
Adalet Bakanı “Bir kararnameye bakar” deyip çıkıyor içinden…
OHAL’de…
İyi gece görünümlü sabahlar…
***
ZİYA’NIN YERİ;
Normal şartlarda iyi biriyim de… Şartlar normal değil