Babalar anlar…
Hani evladın büyümeye yakındır…
Sessiz sedasız delikanlı olur…
“Hayat gailesi” dersin…
Gözünün önünde büyür de fark edemezsin…
Hatta,
Beceriksiz bulduğun bile olur…
Yüreklendirmeye çalışırsın…
Olmadığını düşünür, “Bizim oğlan bu kadar” dersin…
Sonra bi şey olur…
“Vay” dersin…
“Bizim evlat neymiş” “Aslanım benim”
O şey dün oldu…
Bizim oğlanlar büyüdü sahada…
İlk defa takım halinde ne yaptığını bilen bir Göztepe izledim dün…
Gereksiz çıkışları olmayan, malzemeye göre olabileceğin en iyisi vardı sahada…
Tecrübe böyle bir şey…
Her halde en büyük aferinlerden biri hocanın olmalı…
Baştan çıkmış, lüle lüle dağılmış bir takıma kısa sürede bilinç vermek de iş hani…
Bu takım ;
Sezon boyunca bu oyunu, bu isteği , disiplini yansıtsaydı, play off a gerek kalmazdı…
Defans bloğunda ufak tefek kademe kayıpları dışında hata görmedim.
Orta alanda Segbefia, ilk kez “gereğini yaptı”
Umut Nayır, Halil, Gosso, Canberk( Kızdım biraz ama olsun), Tayfun Bingöl bana göre öne çıktı.
İstek, arzu, hırs bu hayatın özeti…
İstersen olur…
***
İstemediklerinde olur…
Misal 23. Dakikadaki ayna gibi yansıyan penaltıyı atlayan, bu seviyedeki bir hakem…
Misal, 1952 yılında İzmir’de kurulup, önce Türkiye’ye sonra Avrupa’ya oradan dünyaya yayılmış bir marka …
Akücü, akücü…
Bolu spor formasında reklamı olan akücü…
Al sana İzmir’in hali…
İstemediklerinde olur yani…
İstersen daha çok olur…
Gerçekten isteyenler bunları da yener…
Bir daha o aküden almayacağımın garantisiyle;
Yürü Göztepe…
Yanında İzmirli sanayici yoksa bile;
Hepimizin yüreği var Göztepe…