Türkiye'nin egemenlik hakları ve uluslararası deniz ticaretinin en kritik kavşaklarından biri olan İstanbul ve Çanakkale boğazlarından uğraksız geçen gemiler için uygulanan geçiş ücretlerinde önemli bir artışa gidiliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklama ile, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Türkiye'ye tanıdığı haklar çerçevesinde, geçiş ücretlerinin hesaplanmasında kullanılan "Altın Frank" değerinin 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere güncelleneceğini duyurdu. Bu güncelleme ile birlikte, Türk Boğazları'ndan geçen binlerce uluslararası gemi, artık daha yüksek bir bedel ödemek zorunda kalacak. Bu adım, Türkiye'nin boğazlar üzerindeki stratejik önemini ve ekonomik haklarını koruma yönündeki kararlılığının en son göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Altın frank değeri 5,83 dolara yükseliyor

Bakan Uraloğlu, yaptığı açıklamada, ücretlendirme sisteminin temelini oluşturan Altın Frank değerinin, mevcut duruma göre yüzde 15 oranında artırılarak 5,83 ABD dolarına yükseltileceğini belirtti. Bu rakam, boğazlardan geçen her bir geminin net tonajı başına alınacak olan ücretin hesaplanmasında kullanılacak temel birim değerini ifade ediyor. Dolayısıyla, büyük tonajlı tankerler, konteyner gemileri ve dökme yük gemileri için geçiş maliyetleri, bu artışla birlikte önemli ölçüde yükselecek.

Bu düzenleme, sadece bir fiyat artışı olmanın ötesinde, Türkiye'nin uzun yıllardır güncellenmeyen bir hakkını yeniden ve etkin bir şekilde kullanmaya başlamasının bir devamı niteliğinde. Bakan Uraloğlu'nun da belirttiği gibi, bu artış, 2022 yılında Cumhurbaşkanı Kararı ile başlatılan ve boğaz geçiş ücretlerini uluslararası standartlara ve günün ekonomik koşullarına uygun hale getirmeyi amaçlayan tarife revizyonlarının dördüncü adımı. Bu kararlı adımlar sayesinde, Türkiye'nin boğazlardan elde ettiği gelir, son birkaç yılda katlanarak artmış durumda.

39 yıllık kayıp telafi ediliyor: 7,2 katlık rekor artış

Türk Boğazları geçiş ücretlerindeki bu son artışın ardında, yaklaşık 40 yıllık bir ihmalin ve ekonomik kaybın telafi edilmesi çabası yatıyor. 1983 yılında alınan bir kararla 1 Altın Frank'ın değeri 0,8063 dolar olarak sabitlenmiş ve bu rakam, tam 39 yıl boyunca, enflasyona veya küresel ekonomik değişimlere rağmen hiç güncellenmemişti. Bu durum, Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi'nin kendisine tanıdığı en önemli ekonomik haklardan birini yıllarca tam olarak kullanamamasına ve milyarlarca dolarlık bir gelir kaybı yaşamasına neden olmuştu.

Ancak 2022 yılında atılan tarihi adımla bu duruma son verildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü'nün yaptığı kapsamlı çalışmalar ve Cumhurbaşkanlığı'nın onayıyla, 39 yıldır sabit kalan bu ücretlendirme sistemi değiştirildi ve her yıl düzenli olarak güncellenmesi kararlaştırıldı. Bakan Uraloğlu, 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni artışla birlikte, 2022 öncesi döneme göre boğaz geçişlerinden alınan tahlisiye, fener ve sağlık hizmetleri bedellerinin ABD doları cinsinden tam 7,2 kat yükseltilmiş olacağını vurguladı. Bu rekor artış, Türkiye'nin egemenlik haklarını koruma ve milli menfaatlerini gözetme konusundaki yeni ve proaktif politikasının en somut sonuçlarından biri olarak dikkat çekiyor.

İmamoğlu'nun avukatı tutuklandı!
İmamoğlu'nun avukatı tutuklandı!
İçeriği Görüntüle

Elde edilen gelir nereye harcanıyor?

Bakan Uraloğlu, boğaz geçiş ücretlerinden elde edilen gelirin, Türkiye'nin stratejik çıkarları ve uluslararası denizciliğin güvenliği için hayati önem taşıyan yatırımlara harcandığını belirtti. "Bu artış, Türk boğazlarında verdiğimiz kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğini desteklemesi açısından oldukça kıymetli" diyen Uraloğlu, bu gelirlerin kullanım alanlarını da detaylandırdı.

Elde edilen ücretler, öncelikle dünyanın en riskli ve en yoğun dar su yollarından biri olan Türk Boğazları'nda deniz emniyetini ve güvenliğini artırmak için kullanılıyor. Bu kapsamda;

  • Gemi Trafik Hizmetleri (VTS): Boğazlardaki gemi trafiğini 7/24 izleyen, yönlendiren ve olası kazaları önleyen son teknoloji radar ve izleme sistemlerinin sürekli olarak geliştirilmesi ve modernize edilmesi,

  • Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri: Özellikle tehlikeli yük taşıyan büyük gemilerin boğazlardan güvenli geçişini sağlayan kılavuz kaptanlık ve acil durumlarda müdahale edecek güçlü römorkör filolarının yenilenmesi,

  • Çevre Emniyeti: Olası bir kaza veya sızıntı durumunda denizi ve çevreyi koruyacak acil müdahale ekipmanlarının ve ekiplerinin hazır bulundurulması,

  • Seyir Yardımcıları: Fenerler, şamandıralar ve diğer seyir yardımcılarının bakım ve onarımlarının düzenli olarak yapılması

gibi kritik hizmetler, bu gelirler sayesinde finanse ediliyor. Kısacası, yapılan bu ücret artışı, sadece bir gelir kalemi değil, aynı zamanda hem İstanbul ve Çanakkale gibi metropollerin güvenliği hem de uluslararası deniz ticaretinin kesintisiz devamı için bir güvence niteliği taşıyor.

2024 bilançosu: 51 bin gemi geçti, 227 milyon dolar gelir elde edildi

Bakan Uraloğlu, açıklamasında 2024 yılına ait çarpıcı veriler de paylaştı. Geçtiğimiz yıl boyunca İstanbul ve Çanakkale boğazlarından, ücretlendirmeye tabi olan toplam 51 bin 58 adet geminin uğraksız geçiş yaptığını belirten Uraloğlu, bu geçişlerden toplam 227,4 milyon dolar gelir tahsil edildiğini bildirdi. Bu rakam, boğazların ne kadar yoğun bir trafiğe sahip olduğunu ve bu trafiği yönetmenin ne kadar büyük bir maliyet ve altyapı gerektirdiğini de gözler önüne seriyor.

Bu veriler, Türkiye'nin boğazlar üzerindeki kontrolünün sadece stratejik ve askeri bir önem taşımadığını, aynı zamanda ciddi bir ekonomik potansiyele de sahip olduğunu gösteriyor. Hükümetin, Montrö Sözleşmesi'nin ruhuna ve lafzına uygun olarak, bu ekonomik potansiyeli ülkenin menfaatleri doğrultusunda en üst düzeyde kullanma kararlılığı devam ediyor. Bakan Uraloğlu'nun "Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin hak ve menfaatlerini uluslararası kurallara uygun olarak korumaya azimle devam edeceğiz" şeklindeki sözleri, bu kararlılığın bir teyidi niteliğinde. 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni tarife ile birlikte, Türkiye'nin boğazlardan elde ettiği yıllık gelirin daha da artması bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ