İzmir'in ciğerlerini tehdit eden orman yangınlarına karşı hassasiyetin en üst seviyede olduğu bir dönemde, Buca ilçesinde yaşanan ve ihmalden öte "kasıt" şüphesi taşıyan olayın davası görülmeye devam ediyor. Ailevi sorunlar nedeniyle bunalıma girip önce kendi evini ateşe verdiği, ardından da alevlerin ormanlık alana sıçramasına neden olacak şekilde çevre yolu kenarındaki otları tutuşturduğu iddia edilen tutuklu sanık H.Ö., İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada sanık ve avukatlarının yanı sıra tanıklar da hazır bulundu.
"Alevler yükselirken ben polis aracındaydım"
Mahkeme salonunda soğukkanlı tavırlarıyla dikkat çeken sanık H.Ö., hakkındaki orman yakma suçlamalarını kesin bir dille reddetti. Olay günü kronik şeker rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gittiğini, dönüşte ise anne ve babasıyla şiddetli bir tartışma yaşadığını anlatan sanık, psikolojisinin yerinde olmadığını savundu.
Evinin yanmasıyla ilgili "kaza" ihtimali üzerinde duran H.Ö., savunmasında şu ifadelere yer verdi: "Hastaneden döndükten sonra eve girdim, bir süre sonra tekrar çıktım. Yaklaşık 15 dakika sonra geri döndüğümde evimin alevler içinde olduğunu gördüm. Komşularla birlikte söndürmeye çalıştık. Evde sigara içiyordum, belki de yangın benim düşürdüğüm bir izmarit yüzünden çıkmış olabilir, bunu kabul edebilirim. Ancak orman yangınıyla hiçbir ilgim yok. Benim evim yanarken ormanlık alanda dumanlar yükselmeye başladı. Üstelik orman yangını çıktığı sırada ben olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alınmıştım ve polis aracının içindeydim."
Ev ile orman arasındaki otoyol detayı
Sanığın savunmasının en kritik noktası, yanan evi ile ormanlık alan arasındaki fiziki mesafeydi. Evinin otoyolun bir tarafında, yanan ormanlık alanın ise diğer tarafında olduğunu vurgulayan H.Ö., arada geniş bir otoyol bulunduğunu, alevlerin veya kendisinin bu engeli aşarak ormanı yakmasının mümkün olmadığını iddia etti.
Sanık avukatları da müvekkillerinin evini yakması eylemi ile orman yangını arasında bir illiyet bağı kurulamayacağını, iki olayın birbirinden bağımsız geliştiğini savundu. Ancak savcılık makamı, sanığın ruh hali ve olay yerindeki hareketliliğin şüphe uyandırdığı görüşünü korudu.
Mahkeme heyeti olay yerinde keşif yapacak
Tanıkların dinlenmesinin ardından mütalaasını açıklayan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise davanın seyrini değiştirecek bir ara karar imza attı. Sanığın "Evimle orman arasında otoyol var" savunmasının doğruluğunu test etmek ve yangının sıçrama ihtimalini yerinde gözlemlemek amacıyla heyet halinde olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi.
Daha önce İzmir 61. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ancak suçun vasfı ve ağırlığı nedeniyle "görevsizlik" kararı verilerek Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosyada, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Mahkeme, keşif raporunun hazırlanması ve eksiklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Buca halkını korkutan o günün üzerindeki sis perdesi, yapılacak keşif çalışmasıyla aralanacak.




