Bir arkadaşım şehir dışına çıkacağı için aracını emaneten bıraktı.
Fırsat bu fırsat, işe arabayla giderim dedim ama, malum iki gecede bir akaryakıta “fiyat ayarlaması” çektikleri için vazgeçtim.
Evin yakınlarına park ettim.

***

İşten eve dönerken sağına soluna bakıyorum, “aman emanettir canı az olur” diye şükür kaza bela yok.
Otobüste, metroda sohbetlere kulak kabartıyorum felaket.
Birinin aracını park ettikten 15 dakika sonra çalmışlar, diğerinin aracına gece yarısı çarpıp kaçmışlar.
Ter basıyor, korkuyorum...

***

Bir, iki, üç gün geçti sorun yok.
Arkadaşın dönüş zamanı yaklaştıkça içim ferahlıyor.
“Yırttık herhalde” diyerek, biraz daha gerginliğim azalıyor.
Ama memleket Türkiye olunca, öyle hemen rahatlamamak gerektiğini öğreniyorum.

***

Arabayı teslim etmemden bir gün önce yine iş dönüşü. Bizim oralarda istinat duvarları var.
Sağ olsun Buca Belediyesi, istinat duvarları daha güzel görünsün diye resimler yaptırdı. Bizim duvarın da iki tarafına Türk bayrağı, ortasına da Atatürk çizdiler.
Güzel oldu, ellerine sağlık.

***

İşte bu duvardaki boyalar zamanla dökülüyor. Kötü görünmesin diye de yenileniyor.
Vay kardeşim, arabanın yanına vardım ki ne göreyim?
Bayrağın boyasını yenileyeceğiz derken arabanın bir yanı kırmızı kırmızı lekeler olmuş.

***

Çok anlamıyorum ya, “herhalde araba kızamık çıkarıyor” dedim.
Ne yapayım, öfkem tepemde...
Öte yana, beri yana dönüp duruyorum. “Gitti emanet, yandım şimdi” diye çırpınıyorum.
Can havliyle telefona sarıldım.
Buca Belediyesi'nin santraline durumu anlattım, derdimi anlatacak yetkili biriyle görüşmek istedim.
Sanırsınız, koca bir holdingin santralini aramışım. O, ötekine bağlıyor, öteki de berikine.
Bol bol müzik dinlemekle kaldım, bir de öfkemle.

***

Düşündüm, taşındım, sonra da teknoloji çağı diyerek Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina'nın sosyal medya hesabına yaşadıklarımı anlattım. “Genelde bir gün içinde yanıt veriyor” yazıyordu.
Benim yazdığım tarih 20 Mayıs, tarih olmuş 11 Haziran yanıt yok.

***

Bıkmadım ama. Bu sefer de Buca Belediyesi'nin internet sitesine 22 Mayıs tarihinde 477785 başvuru numarası ile derdimi anlattım. Hemen yanıt geldi, sevindim, sonra ise üzüldüm.
Meğerse herkese otomatik olarak verilen, “Başvurunuz değerlendirilmesi ve gereği için ilgili birime aktarılmış olup, yanıt geldiğinde tarafınıza bildirilecektir” demişler
Başvurumun üzerinden günler geçti, belediye bizim paramızla mahallenin orta yerinde iftar verdi ama benim derdimi iplemedi...

***

Ne diyeyim, iki işbilmezin kızamık çıkardığı emanet arabanın koltuğuna bile oturmadan cepten bir sürü masraf ettim.
Belediye ise bildiğin duvar.
Geçmiş olsun diyen bile yok.
Bir daha emanet araba mı?
Allah korusun.
En azından emanet eden olursa, kesinlikle Buca dışında bir yere park ederim.
Bu da bana ders oldu.