Adı: Bilal Safi.
9 yıl boyunca İzmir Karabağlar Kaymakamlığı'na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nda işçi olarak görev yapmış.
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra Bilal Safi'nin hayatı kararmış.
Hikayesi örnek olacak türden.
***
Başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye'yi saran görevden alma furyasında, hakkında düzenlenen ihbar mektubu ile Bilal Safi'nin vakıftaki işine son verilmiş.
Gerekçesi ise istihbarat örgütlerinin hakkında düzenlediği ByLock kullanıcısı olduğu şüphesine dair bilgi notu.
Bu bilgi notuna dayanarak Bilal Safi'yi kapı önüne koyan kaymakamlık izleyeceği yolu da göstermiş: Mahkemeye git...
***
Doğal olarak Bilal Safi de avukatı ile tutmuş mahkemenin yolunu.
Mahkemeye demiş ki; “Bırakın ByLock kullanıcısı olmamı, eğer telefonumda böyle bir programının izine dahi rastlarsanız verdiğiniz her cezaya razıyım...”
Mahkeme savcılıklara sormuş, Bilgi İletişim Başkanlığı'na sormuş, yetmemiş istihbarat birimlerine sormuş.
Gelen yanıt hep aynı:
“Adı geçen kişi ile ilgili ByLock kullanıcısı olduğuna ya da böyle bir programı telefonunda bulundurduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır...”
***
İzmir 3. İş Mahkemesi 2017/386 esas sayılı dosyayı, çeşitli kurumlardan istediği bilgi ve belgelerle 27 Mayıs 2018 tarihinde karara bağlamış.
Mahkemenin “Davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersiz olduğunun TESPİTİ ve davacının işe İADESİNE...” diye verdiği karar Bilal Safi'yi elbette mutlu etmiş.
Mahkeme kararını alarak Karabağlar Kaymakamlığı'nın yolunu tutan Bilal Safi, aldığı yanıtla beyninden vurulmuşa dönmüş.
Çünkü kaymakamlık yasal süre olan 15 gün içinde karara itiraz edeceğini, bu yüzden de işe geri dönmesinin şu anda mümkün olmadığını söylemiş.
***
Karabağlar Kaymakamlığı diyor ki; “Biz seni bir ihbar notu ile işten çıkardık. Sen hukuki yolları kullanarak geri dönmek için mahkemeden karar aldın ama biz sana hala inanmıyoruz. Ve inanmadığımız için de işe iade kararına itiraz edeceğiz...”
Anlaşılan o ki, Karabağlar Kaymakamlığı, yasal itiraz hakkını kullanarak Bilal Safi'yi işsiz bırakmaya devam edecek.
***
Benim anlamadığım şu:
İtiraz yasal bir haktır kullanılır elbet.
Kimsenin de hukuka karşı söz söyleyecek hakkı yok.
Ancak, Bilal Safi'nin duruşmalarında, Türkiye'nin savcılıkları, mahkemeleri, devlet kurumları ve hatta istihbarat birimlerinin “yok” dediği ByLock için Karabağlar Kaymakamlığı'nın elinde mahkemede olmayan bilgi ve belge mi var.
Öyle ya, itiraz edeceğinize göre, “Yok kardeşim ahanda tapu gibi belge. Bu adam ByLock kullanıcısıdır. Siz yanlış karar verdiniz” demesi gerekir.
Yoksa mahkeme kararının neyine itiraz edilecek?
***
Hadi bir de şeytanın avukatlığını yapayım.
Acaba, Bilal Safi'nin Karabağlar Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndaki işinden çıkarılması için kaynak gösterilen ihbar mektubu, kaymakamlığın içinden yazılmış olabilir mi?
OHAL ve onun KHK'ları ile binlerce suçsuz insanı işsiz bırakan bu “ispiyoncular” kararı beğenmemiş olabilir mi?
Elbette olabilir.
Belki de itiraz dilekçesine ispiyoncunun kimliğini de eklerler.
Olmaz olmaz, burası Karabağlar...