Yeni umutlar ve zorlu bir lig maratonunun ilk adımlarının atıldığı Afyonkarahisar'da, siyah-beyazlı Altay takımının kamp kadrosu toplanırken, gözler bir ismi, takımın ruhunu ve tecrübesini temsil eden o önemli figürü aradı. Takımın kaptanı, Süper Lig patentli ön liberosu Ceyhun Gülselam, takım arkadaşları yeni sezon için ter dökerken, onlardan yüzlerce kilometre uzakta, İzmir'de kendi kişisel savaşını veriyordu. Geçen sezonun ortasında yaşadığı ve kariyerini tehdit eden ağır sakatlık sonrası, toparlanma süreci henüz tamamlanmayan deneyimli futbolcunun, sezonun en kritik hazırlık dönemi olan Afyon kampına katılmadığı öğrenildi. Bu durum, sadece bir oyuncunun eksikliği değil, aynı zamanda zorlu 3. Lig mücadelesine hazırlanan genç bir kadronun liderinden ve en önemli yol göstericisinden mahrum kalması anlamına geliyordu. Ceyhun, şimdilik sadece topsuz antrenmanlarla, sabırla ve büyük bir hırsla, formasını yeniden sırtına geçireceği o günü bekleyerek çalışmalarını İzmir'de tek başına sürdürüyor.
Kasım ayında çöken kabus: her şeyi bitiren o an
Ceyhun Gülselam için zamanın durduğu ve bir sezonun adeta karardığı o talihsiz an, 30 Kasım 2023 tarihinde yaşanmıştı. Altay'ın Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu'nda İnegölspor'u konuk ettiği maçın bir pozisyonunda yerde kalan tecrübeli oyuncu, acı içinde kıvranırken, herkesin yüreği ağzına gelmişti. Yapılan kontroller, korkulan gerçeği ortaya çıkardı: çapraz bağları kopmuştu. Bir futbolcunun yaşayabileceği en ağır sakatlıklardan biri olan bu çapraz bağ sakatlığı, Ceyhun'un sadece o maçı değil, tüm sezonu kapatması anlamına geliyordu. Hemen ameliyat masasına yatan tecrübeli yıldız için, o günden itibaren sahalardan uzak, uzun ve meşakkatli bir tedavi ve rehabilitasyon süreci başladı. Bu süreç, sadece fiziksel bir iyileşme değil, aynı zamanda büyük bir mental dayanıklılık gerektiren, sabır ve iradenin sınırlarının test edildiği bir maratondu.
Süper lig'in zirvesinden 3. lig'in gerçeğine
Ceyhun Gülselam'ın bugün 3'üncü Lig'de forma giymek için verdiği bu mücadele, onun şanlı kariyer geçmişine bakıldığında daha da anlamlı ve bir o kadar da dramatik bir hal alıyor. Henüz kariyerinin başlarında Bayern Münih altyapısında yetişen, ardından Trabzonspor ve Galatasaray gibi Türkiye'nin en büyük kulüplerinde forma giyen Ceyhun, bu takımlarla Süper Lig şampiyonlukları yaşamış, Şampiyonlar Ligi sahnesinde dev rakiplere karşı mücadele etmiş bir isimdi. A Milli Takım formasını da defalarca terleten deneyimli oyuncu, kariyerinin son durağı olarak gördüğü ve büyük bir aidiyet hissettiği Altay'a transfer olmuştu.
Ancak kulübün yaşadığı mali ve idari krizler, peş peşe gelen küme düşme facialarını da beraberinde getirdi. Süper Lig'den 1. Lig'e, oradan da 2. Lig'e düşen takım, transfer yasağı gibi büyük sorunlarla boğuşurken, birçok oyuncu kulüpten ayrıldı. Ancak Ceyhun Gülselam, takımına olan sadakatini göstererek, "gemiyi terk etmeyen kaptan" rolünü üstlendi ve tüm zorluklara rağmen siyah-beyazlı formayı giymeye devam etti. Kariyerinde ilk kez 3'üncü Lig'de boy gösterecek olması, bir yandan onun vefasını ve karakterini ortaya koyarken, diğer yandan da Türk futbolunun ne kadar kaygan bir zeminde ilerlediğinin ve büyük kariyerlerin bile bir anda nasıl alt liglerin acımasız gerçekleriyle yüzleşebileceğinin bir kanıtı niteliğindeydi.
Bir liderden daha fazlası: Ceyhun'un yokluğu ne anlama geliyor?
Altay teknik heyeti ve yönetimi için Ceyhun Gülselam'ın yokluğu, sadece orta sahada bir oyuncunun eksikliği anlamına gelmiyor. O, özellikle transfer yasağı nedeniyle genç ve tecrübesiz bir kadroyla mücadele etmek zorunda olan takımın sahadaki beyni, soyunma odasındaki lideri ve genç oyuncular için bir rol modeli, bir "ağabey". Onun saha içindeki oyun zekası, tecrübesi ve sakinliği, takımın en zor anlarda ayakta kalmasını sağlayan en önemli faktörlerden biriydi.
Şimdi, yeni sezonun en kritik hazırlık döneminde onun kampta olmaması, hem taktiksel kurguyu hem de takım içindeki motivasyonu ve morali olumsuz etkiliyor. Teknik heyet, ligin ilk haftalarında ondan faydalanamayacak olmanın planlarını yaparken, bir yandan da onun yokluğunda orta sahada ve takım liderliğinde doğacak boşluğu nasıl dolduracağını kara kara düşünüyor. Genç oyuncular, en çok ihtiyaç duydukları bir dönemde, kendilerine yol gösterecek, hata yaptıklarında sırtlarını sıvazlayacak tecrübeli kaptanlarından uzakta bir kamp dönemi geçiriyor.
Adım adım dönüş: sabır, hırs ve formaya duyulan özlem
Tedavi süreci planlandığı gibi devam eden Ceyhun Gülselam, her ne kadar takımla birlikte Afyon kampında olamasa da, pes etmiş değil. İzmir'deki tesislerde, özel fizyoterapistler ve antrenörler eşliğinde yoğun bir güçlendirme ve rehabilitasyon programı uygulayan tecrübeli futbolcu, sahalara eskisinden daha güçlü dönebilmek için adeta gün sayıyor. Bu süreç, bir futbolcunun kariyerindeki en yalnız ve en zorlu dönemdir. Takım arkadaşlarının neşeli kamp ortamından uzakta, her gün saatlerce süren monoton ve acı verici egzersizleri tekrarlamak, büyük bir mental güç gerektirir. Ancak Ceyhun'un bu süreci büyük bir profesyonellikle yönettiği ve en kısa sürede takıma katılmak için büyük bir hırsla çalıştığı gelen bilgiler arasında.
Yapılan planlamaya göre, Ceyhun, takımla birlikte çalışmalara daha sonra başlayacak. Ancak bu da yeterli olmayacak. Aylardır sahalardan uzak kalan oyuncunun, maç kondisyonunu yakalaması ve idman eksiğini kapatması için de ayrıca özel bir program uygulanacak. Bu nedenle, deneyimli kaptanın, ligin en azından ilk birkaç haftasında forma giymesi beklenmiyor. Taraftarlar ve teknik heyet, onun bir an önce iyileşip, idman eksiğini de kapattıktan sonra, ligin ilerleyen haftalarında takımdaki yerini almasını ve Büyük Altay'ı hak ettiği yerlere taşıma mücadelesinde liderliğini yapmasını umutla bekliyor.