Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına Bağlı, İlgili Kurum ve Kuruluşların, 2026 Yılı Bütçeleri ile 2024 Yılı Kesin Hesaplarına ilişkin Genel Kurula hitap etti. Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için; yeni teknolojileri, dünyanın yeni şartlarını, yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey–devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak ve hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu, bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak tek başına yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte, en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan. Hem sistem eleştirileri yapıp hem de 'anayasa çalışmalarına girmeyiz' diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun, çağrı yapıyoruz: Gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" dedi.

Yılmaz, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığımız, bağlı ve ilgili kuruluşlarıyla birlikte Devletimizin stratejik hedeflerine yön vermekte, iç ve dış politikada öncelikleri belirlemekte ve bakanlıklarımız arasındaki koordinasyonu sağlamaktadır. Aynı zamanda, Türkiye Yüzyılı vizyonu ve Devletimizin makro hedefleri doğrultusunda kurumlar arası uyumu tesis etmekte; yürütülen faaliyetlerin seyrini yakından takip ederek ihtiyaç duyulan düzenlemeleri zamanında hayata geçirmektedir. Bu çerçevede, ilgili kanun ve mevzuatla oluşturulan kurullar, politika oluşturma ve uygulama süreçlerinde etkin biçimde görev almakta; hazırlanan strateji belgeleri ve eylem planları, ilgili kurumlarımız tarafından kararlılıkla uygulanmaktadır. Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi Yönlendirme Kurulu, Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu ve Nüfus Politikaları Kurulu; Devletimizin politika kapasitesini güçlendiren ve karar süreçlerine yön veren temel kurullar arasında yer almaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı dinamizm ve hızlı karar alma kapasitesiyle bu sene Mart ayında Dijital Dönüşüm Ofisini, İnsan Kaynakları Ofisini ve Finans Ofisini ilga ettik; bu üç ofisi ortadan kaldırdık. Yatırım Ofisiyle Finans Ofisini birleştirerek tek bir ofis hâline getirdik: Yatırım ve Finans Ofisi. Diğer yandan İnsan Kaynakları Ofisini Personel Genel Müdürlüğümüzle entegre ettik. Dijital Dönüşüm Ofisimizi ise, Meclisimizden kanunu geçen Siber Güvenlik Başkanlığının bir parçası hâline getirme yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu örnek de gösteriyor ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistemdir. İhtiyaçlar ortaya çıktıkça, yeni değerlendirmeler yapıldıkça dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Geçmişe göre daha az yapılıyor ama onu görüyoruz. Çünkü artık milletimizin çeşitli seçimlerde onayladığı, onay verdiği bir sistem olduğunu herhâlde herkes daha fazla görüyor, kabul ediyor. Ama yine de bazı değerlendirmeler var; müsaadenizle birkaçına cevap vermek isterim.

"MİLLETİN GÖNLÜNE GİREN, KÜLLİYENİN KAPISINDAN DA GİRER"
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili 'saray' ifadesini kullanıyor arkadaşlarımız muhalefette. Saray değil orası; milletin evi! Biz orayı 'milletin evi' olarak görüyoruz. Bir gelip bir gün görürsünüz belki; ziyaret ederseniz nasıl bir kurgu var zihninizde bilmiyorum. Ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var, çalışanlarımız var, kamu görevlileri var; gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Siz 'saray' derken neyi kastediyorsunuz bilmiyorum ama benim ofisim orada. Daha önce de bakanlıklar yaptım; hiçbir farkı yok. Bir çalışma ortamı. Sonuçta o çalışma ortamında milletimize hizmet etmeye gayret ediyoruz. Milletin evi, milletin hizmetinde… Bugün biz varız; yarın milletimiz kimi getirir bilemeyiz. Orası hiçbir kişiye ait değil; milletin evidir. Milletin gönlüne giren, külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen, saray olarak hayalini kurar.

"GELECEK ODAKLI BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Anayasa ile ilgili tartışmalar oldu burada. Bizim yaklaşımımız açıktır: Yeni, sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var, parti programımızda da var. Aslında hemen hemen tüm partilerin seçim beyannamelerinde ve politika belgelerinde, 'millete daha iyi bir anayasa' vaadi yer alıyor. Biz de bu yönde çalışmaları sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz. Bunun asıl mekânı tabii ki yüce Meclisimizdir; burasıdır. Burada partiler arası bir komisyonun, bir grubun oturup farklı bakış açılarını müzakere ederek, tartışarak ülkemize hak ettiği bir anayasayı kazandırmasını temenni ediyoruz. Geçmişten gelen anayasada çok değişiklik yapıldı; doğru. Darbe sonrası yapılmış bir anayasaydı malum. Vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildi ama hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ayrıca çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığının da zayıfladığını görüyoruz. Bu yapıda yeni ve daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz.

Bunlardan belki daha önemlisi, gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için; yeni teknolojileri, dünyanın yeni şartlarını, yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey–devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak ve hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu, bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak tek başına yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte, en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan. Hem sistem eleştirileri yapıp hem de 'anayasa çalışmalarına girmeyiz' diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun; çağrı yapıyoruz: Gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım. Hepimiz bu ülkenin vatandaşlarıyız; hepimiz daha güçlü bir gelecek arzu ediyoruz ve bunu başarabiliriz. Türkiye birçok şeyi başardı; bunu da başarabilir diye inanıyorum.




