Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), son dönemde üst üste gelen yargı kararlarıyla başlayan ve parti tabanında derin bir endişe yaratan "kayyum" tartışmalarının gölgesinde, olağanüstü bir hareketlilik yaşıyor. Partinin İstanbul İl Başkanlığı'na yönelik alınan ve il yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan yargı kararının ardından, gözler şimdi de partinin en üst karar organı olan 38. Olağan Kurultayı'nın meşruiyetini sorgulayan bir başka davaya çevrildi. 15 Eylül'de görülecek olan bu davanın, partinin geleceği açısından kritik bir dönemeç olduğu değerlendirilirken, parti delegeleri olası bir olumsuz karara karşı proaktif bir hamle yaparak, partinin iradesini korumak adına olağanüstü kurultay toplanması için imza kampanyası başlattı. Bu girişim, partiye yönelik "topyekun bir saldırı" olarak nitelendirilen sürece karşı bir savunma mekanizması olarak görülüyor.

Ankara'da muhalefet zirvesi: Dervişoğlu ve Özel bir araya gelecek
Ankara'da muhalefet zirvesi: Dervişoğlu ve Özel bir araya gelecek
İçeriği Görüntüle

İstanbul kararı fitili ateşledi

CHP'deki mevcut endişe ve hareketliliğin fitilini ateşleyen gelişme, geçtiğimiz günlerde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karar oldu. Mahkeme, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetiminin, yapılan il kongresindeki bazı usulsüzlük iddiaları nedeniyle tedbiren görevden alınmasına hükmetmişti. Ana muhalefet partisinin en büyük ve en önemli il örgütüne yönelik bu karar, parti içinde bir şok etkisi yaratırken, bu hamlenin sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi bir operasyon olduğu yönündeki yorumları da beraberinde getirdi. Partililer, bu kararın, 31 Mart yerel seçimlerinde elde edilen başarının ardından partinin moralini bozmaya ve iç karışıklık yaratmaya yönelik bir girişim olduğunu savunuyor. İşte bu endişe verici atmosfer, şimdi de 38. Olağan Kurultay'ın iptali istemiyle açılan davaya odaklanmış durumda. Partililer, İstanbul'da verilen kararın bir emsal teşkil edebileceğinden ve 15 Eylül'de, partinin genel başkanını ve yönetimini seçtiği kurultayın da benzer bir yargı kararıyla hedef alınabileceğinden endişe ediyor.

Delegelerden karşı hamle: 'Duruma el koyuyoruz'

Olası bir "kurultay kayyumu" riskine karşı harekete geçen CHP delegeleri, İstanbul İl Kongresi için daha önce denenen bir yöntemi bu kez partinin geneli için uygulamaya koydu. Partinin tüzüğüne göre, kurultay delegelerinin beşte birinin imzasıyla olağanüstü kurultay toplanabiliyor. Bu tüzük maddesini işletmeye karar veren delegeler, Türkiye genelinde bir imza toplama kampanyası başlattı. Hazırlanan ve delegelerin imzasına sunulan dilekçelerde, partinin 38. Olağan Kurultayı'nın başarıyla tamamlandığı ve yeni yönetimin meşru bir şekilde göreve başladığı vurgulandı. Ancak "bazı çevrelerin kurultay hakkında gerçeğe aykırı, iftira ve dedikodular yaydığı ve yargıyı da araç kılarak partiye karşı topyekun bir saldırı haline dönüştürdüğü" ifade edildi. Dilekçede, bu "kötü niyetli çaba ve partiye yönelik saldırıların" devam etmesi nedeniyle, CHP kurultay delegeleri olarak duruma el koyma ve seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yapma ihtiyacının doğduğu belirtildi.

Genel başkana ve parti organlarına tam güven vurgusu

Delegeler tarafından imzalanan dilekçelerde dikkat çeken en önemli noktalardan biri de, bu olağanüstü kurultay talebinin mevcut yönetime karşı bir güvensizlikten kaynaklanmadığı, tam aksine mevcut yönetimi ve kurultay iradesini korumaya yönelik bir hamle olduğunun altının çizilmesi oldu. Dilekçelerde, "Partimizin genel başkanı ve kurultayda seçilmiş organlarına güvenimiz tamdır" ifadesine özellikle yer verildi. Ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısıyla yakın zamanda yapılan ve tüzük değişikliklerinin görüşüldüğü 21. Olağanüstü Kurultay'a da atıfta bulunuldu. Bu kurultayın, "başta genel başkan olmak üzere, delegelerin parti organlarına tam bir güveni olduğunu tekrar gösterdiği" belirtilerek, toplanacak yeni olağanüstü kurultayın da bu güveni pekiştireceği ve partiye yönelik dış müdahalelere karşı bir kalkan olacağı mesajı verildi. Dilekçe metni, "Bu nedenlerle, Tüzüğün 48’inci maddesi uyarınca, CHP kurultayının olağanüstü olarak toplanmasını saygıyla arz ederim" ifadesiyle son buluyor.

Süreç nasıl işleyecek ve hedef ne?

Toplanan imzaların, tüzüğün öngördüğü yeterli sayıya ulaşması durumunda, CHP yönetimi olağanüstü kurultayı toplamakla yükümlü olacak. Bu kurultayın temel amacı, 15 Eylül'deki mahkeme kararından önce veya hemen sonra, parti delegelerinin iradesini bir kez daha sandığa yansıtarak, mevcut genel başkanı ve parti yönetimini yeniden seçmek. Böylece, mahkemenin 38. Olağan Kurultay'ı iptal etmesi durumunda bile, CHP'nin yeni ve meşru bir kurultay kararıyla seçilmiş bir yönetimi olacağı ve partinin bir yönetim boşluğuna veya "kayyum" durumuna düşmesinin önüne geçileceği hedefleniyor. Bu stratejik hamle, CHP'nin yargı yoluyla kendisine yönelik olduğunu düşündüğü siyasi operasyonlara karşı, yine kendi iç demokrasisini ve tüzüğünü işleterek bir savunma hattı kurma çabası olarak yorumlanıyor. Önümüzdeki günler, hem CHP'nin içindeki bu olağanüstü hareketliliğin sonucunu hem de 15 Eylül'de yargıdan çıkacak kararın Türkiye siyasetindeki yansımalarını göstermesi açısından kritik olacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ