CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, son 24 saat içinde üre gübresine yapılan yüksek oranlı zamma tepki gösterdi. Tarımsal üretimin ana girdilerinden olan gübredeki artışın çiftçiyi nefessiz bıraktığını vurgulayan Adem, “Savaşmadan bu kadar kaybeden başka bir tarım, başka bir ülke var mı?” diye sordu.
Adem’in yazılı açıklamasında, İskenderun teslim üre gübresinin ton fiyatının 17 bin 500 TL’den 25 bin 500 TL’ye fırladığı, DAP ve sülfat gübrelerinde de ciddi artışlar yaşandığı belirtildi. Birçok bayinin kepenk indirdiğini, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin ise bazı şubelerde satışları yavaşlattığını hatırlatan Adem, “Sözün bittiği yerdeyiz” ifadelerini kullandı.
“Toprağı ekme demektir”
“Çiftçi tarlasında savaşıyor; ama cephane yerine konacak gübreyi bulamıyor. Yalnızca 24 saatte yüzde 43 zamlanan üre, üreticiye ‘toprağı ekme’ demektir” diyen Adem, krizin yalnızca dış kaynaklı olmadığını vurguladı. Ortadoğu’daki gerilimlerin fiyatlara etkisinin sınırlı olduğunu ifade eden Adem, “Bu acı tabloyu sadece Ortadoğu’daki çatışmaya bağlamak gerçeklerden kaçmaktır; fiyatlar zaten aylardır tırmanıyordu” dedi.
“Yarın buğday da yok”
Adem açıklamasında, gübre temin edilememesinin verim düşüklüğüne, bunun da gıda ithalatını artırarak tüketiciye daha yüksek maliyet olarak geri döneceğine dikkat çekti. “Bugün gübre yoksa, yarın buğday da yoktur” diyen Adem, hükümeti acil önlem almaya çağırdı.
“Çözüm belli, adım atılmalı”
CHP’li Adem, çözümün net olduğunu vurguladı:
-
Gübrede KDV’nin sıfırlanması,
-
Gümrük vergilerinin askıya alınması,
-
Tarım Kredi satış kanallarının açılması,
-
Çiftçiye doğrudan destek verilmesi,
-
Ulusal Gübre Kurumu’nun kurulması
-
Ziraat Bankası’nın gübre alımı için sıfır faizli kredi vermesi.
“Bu yanlışta ısrar edilirse 2026 hasadı tehlikede”
Adem, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Çiftçiye gübreyi çok gören bu yönetim, aslında soframızdaki ekmeği azaltıyor. Bu yanlışta ısrar edilirse 2026 hasadında fiyat fırtınası kaçınılmazdır. Bugün susanlar, yarın pahalılığa itiraz edecek halkın yüzüne bakamaz. Beklemeden, bahane üretmeden harekete geçilmeli; aksi hâlde Türkiye, savaşsız kaybeden bir ülke olarak tarihe geçecek.”
