9 Eylül - Türkiye'nin en büyük üçüncü kentinin kangrene dönüşen trafik çilesi, siyasi bir tartışmanın fitilini yeniden ateşledi. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde kentin ana arterlerini felç eden yoğunluğun asıl sorumlusunun kim olduğu tartışılırken, çözüm olarak sunulan ancak 15 yıldır tek bir çivi dahi çakılmayan "İkinci Çevre Yolu" projesi yeniden gündeme geldi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Türkiye’ye geliyor
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Türkiye’ye geliyor
İçeriği Görüntüle

Konuyla ilgili dikkat çekici bir çıkış yapan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, İzmir trafiğinin kilitlenmesinin faturasını yerel yönetime değil, doğrudan yatırımı yapmayan merkezi hükümete kesti. Güç, "İzmir’in trafik yükünü azaltacak en önemli yatırım bellidir. İkinci Çevre Yolu. Karayollarının yapması gereken bu yatırım, 15 yıldır raflarda bekliyor" ifadelerini kullandı.

Şehir içi yollara 'transit' yük binmesi

Çağatay Güç, sorunun teknik boyutunu açıklarken, mevcut altyapının "transit" yükü kaldıramadığının altını çizdi. Özellikle Çanakkale-Aliağa-Menemen aksından gelip, Aydın-Çeşme-Havalimanı aksına giden ağır vasıtalar ve şehirlerarası trafiğin, kenti bypass edecek bir alternatif güzergah olmadığı için şehir merkezine saplanmak zorunda kaldığını belirtti.

Güç, bu durumu, "Bu yol olmayınca kuzeyden güneye, güneyden kuzeye gelen araçlar şehir içine girmek zorunda kalıyor. Ana arterler kilitleniyor" sözleriyle özetledi. Bu durumun, mevcut çevre yolunun yanı sıra Altınyol, Yeşildere Caddesi, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ve Konak Tünelleri gibi ana damarlar üzerinde dayanılmaz bir baskı oluşturduğu vurgulandı.

Sorumlu kim: Bakanlık mı, belediye mi?

İzmir trafiğinin sürekli olarak siyasi eleştirilerin hedefinde olmasına tepki gösteren Güç, sorumluluğun yanlış adreste arandığını savundu. Merkezi hükümetin üzerine düşen yatırımı yapmamasının, tüm yükü İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin omuzlarına yıktığını belirten Güç, yaşananları "siyasi bir ihmal" olarak nitelendirdi.

Güç, yaptığı açıklamada bu çelişkiye sert sözlerle dikkat çekti:

"İzmir'in trafik yükü belediyenin değil, devletin sorumluluğunu yapmadığı için oluşuyor. Ama bakanlık bu yatırımı yapmıyor ve sonra çıkıp İzmir'in trafiği kötü diyorlar. Trafiği kötü yapan belediyeler değil, yatırımı yapmayan hükümettir."

15 yıldır rafta bekleyen yatırım

Çağatay Güç'ün işaret ettiği "İkinci Çevre Yolu" projesi, İzmir'in ulaşım ana planlarında yıllardır yer alıyor. Proje, kenti kuzeyden güneye tam bir çember şeklinde sararak, transit trafiği mevcut yerleşim alanının ve birinci çevre yolunun tamamen dışına taşımayı hedefliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda olan bu devasa yatırımın 15 yıldır somut bir adıma dönüşmemesi, "hayalet proje" eleştirilerine neden oluyor.

Uzmanlar, bu yolun yapılması halinde mevcut çevre yolunun "şehir içi" bir ekspres yol statüsüne kavuşacağını ve kent merkezindeki Altınyol gibi yolların trafik yükünün ciddi oranda hafifleyeceğini belirtiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ