17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'nde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Kadın Kolları, artan hayat pahalılığı ve derinleşen yoksulluğa karşı sesini yükseltti. İzmir Kültürpark'ın Lozan Kapısı önünde toplanan yüzlerce kadın, ellerindeki tencere ve tavaları birbirine vurarak "Geçinemiyoruz" eylemi yaptı. Oturma eyleminin ardından yapılan basın açıklamasında, ülkedeki ekonomik buhranın bir krizden öte, iktidarın bilinçli bir tercihi olduğu vurgulandı.

CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun tarafından okunan açıklamada, mevcut tablonun bir kader olmadığı, 23 yıllık AKP iktidarının iflas etmiş ekonomi politikalarının bir neticesi olduğu belirtildi. Kurun, "Bugün 17 Ekim, bir takvim yaprağından ibaret değil; milyonlarca insanın açlığına, işsizliğine, çaresizliğine karşı yükselen bir itirazdır. Bugün, 'Yeter artık!' deme günüdür," diyerek eylemin amacını özetledi. Açıklamada, çocukların yatağa aç girdiği, kadınların pazardan eli boş döndüğü ve emeklilerin bir ömür çalıştıktan sonra kuru ekmeğe muhtaç edildiği bir düzenin kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Yoksulluğun da cinsiyeti var: En ağır yük kadınların sırtında

Protestonun ana vurgularından biri de yoksulluğun giderek daha fazla kadınlaşması oldu. Açıklamada, "Bu sistemin en ağır yükünü yine kadınlara yükledi! Çünkü bu ülkede yoksulluğun bile cinsiyeti var!" denilerek, ekonomik krizin faturasının en çok kadınlara kesildiğinin altı çizildi. Kadınların hem evdeki görünmeyen emekleri hem de iş hayatındaki güvencesiz koşullar nedeniyle çifte sömürüye maruz kaldığı belirtildi. TÜİK'in 2025 yılı verilerine göre kadınların iş gücüne katılım oranının %36,8 gibi düşük bir seviyede olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Ama sahada, pazarda, tarlada, evde bu oranların çok ötesinde bir kadın emeği var. Ancak görünmüyor, görünmez kılınıyor! Çünkü bu düzen, kadının emeğini istatistiklerde bile saymıyor!" ifadeleriyle iktidarın kadın emeğini yok sayan politikaları eleştirildi. Ayrıca, iktidarın "Aile Yılı" ilan ettiği bir dönemde kadınların geçim derdi ve şiddetle boğuştuğu, 4+4+4 eğitim sistemiyle milyonlarca kız çocuğunun eğitimden koparılarak yarının yoksul kadınları haline getirildiği savunuldu.

Rakamlar yalan söylemez: Milyonlar açlık sınırının altında

CHP'li kadınlar, protestolarını somut ekonomik verilerle destekledi. Türkiye'de gelir adaletsizliğinin geldiği korkunç boyuta dikkat çekilen açıklamada, nüfusun en yoksul %20'sinin toplam gelirden yalnızca %6 pay alabildiği, en zengin %20'lik kesimin ise pastanın neredeyse yarısını (%49) aldığı vurgulandı. Güncel ekonomik verilerle durumun vahameti ortaya kondu: "Açlık sınırı 27 bin liranın, yoksulluk sınırı ise 90 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Buna karşın net asgari ücret 22.104 TL'de kaldı. En düşük emekli maaşı ise yalnızca 16.881 TL. Yani milyonlarca emekçi ve emekli, açlık sınırının bile altında yaşamaya mahkûm ediliyor." Bu rakamların, yaşananların basit bir ekonomik kriz değil, bilinçli ve planlı bir tercih olduğunu gösterdiği iddia edildi.

Özdağ’ın ‘Milliyetçi Cephe’ çağrısına İYİ Partililerden temkinli yanıt
Özdağ’ın ‘Milliyetçi Cephe’ çağrısına İYİ Partililerden temkinli yanıt
İçeriği Görüntüle

Vaat değil adalet: 'Kadın kazanırsa gelecek kazanılır'

CHP'li kadınlar, eylemlerinin sonunda sadece bir durum tespiti yapmakla kalmayıp, bir çıkış yolu da gösterdi. Mevcut düzeni değiştireceklerini belirten kadınlar, "Sadece yoksullukla değil, bu yoksulluğu dayatan zihniyetle de mücadele ediyoruz," diyerek kararlılıklarını ortaya koydu. İktidarın boş vaatlerine karşı adalet, refah ve eşitlik taleplerini dile getiren CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, "Yoksulluğu yöneten değil, yoksulluğu bitiren bir Türkiye için geliyoruz! Kadın ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar! Kadın kazanırsa gelecek kazanılır!" sloganlarıyla sözlerini tamamladı. Eylem, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının kadınların yüzyılı olacağı vurgusuyla sona erdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ