CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, yaptığı konuşmada, partisinin kaybettiği iki önemli isimle başladı. Geçmiş dönem CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getiren Yücel, “Bu iki değerli insanı unutmayacağız. Biri partimizin çınarıydı, diğeri eğitim alanında büyük iz bıraktı” dedi.

"İmamoğlu'na karşı yürütülen kumpas, halk iradesine darbedir"

Yücel, konuşmasında özellikle Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı operasyonlarına geniş yer ayırdı. 31 Mart yerel seçimlerinde AKP'nin yaşadığı büyük oy kaybının hazmedilemediğini söyleyen Yücel, "İstanbul'u dört kez kazanan bir belediye başkanına darbe yapıldı" ifadelerini kullandı. Sandıktan korkan bir iktidarın, yargıyı siyasi amaçlarla kullandığını vurgulayan Yücel, “Mertçe yarışın, cesaretiniz varsa getirin sandığı!” diye seslendi.

"Hukuk değil, açık bir tasfiye planı"

CHP’li belediyelere yönelik başlatılan soruşturmaların yargı kisvesi altında siyasi operasyonlar olduğunu ifade eden Yücel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görev yapan isimlerin geçmişte siyasi içerikli davalarda görev aldığına dikkat çekti. "Burada hukuk yok, burada organize kötülük var" diyen Yücel, sürecin tamamen siyasetin merkezinden kurgulandığını savundu.

Beyaz Toros tehdidi: 90’ların karanlığı hortlatılıyor

İstanbul’da yürütülen soruşturmalar sırasında bazı kişilerin, “Beyaz Toros” maketiyle mesaj verdiğini hatırlatan Yücel, bunun 90’lı yıllardaki faili meçhulleri çağrıştırdığını belirtti. Yücel, “Bu ülkede hukukun yerini tehdit ve gözdağı aldı. Beyaz Toros’un gölgesiyle hukuk tesis edilmez” dedi.

"Bir hukuk cinayeti"

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın cezaevinde yaşadığı sağlık sorunlarına da değinen Deniz Yücel, yaşananları “kötülüğün resmi” diye tanımladı. İki kez kanseri atlatmış olan Çalık’ın, İzmir'e nakledildiğini, hastaneye kaldırıldığını ve ardından yoğun bakıma alındığını aktaran Yücel, “Bu durum artık bir insanın yaşam hakkına kast etmektir. Adli Tıp raporları görmezden geliniyor” ifadelerini kullandı.

CHP'den HSK'ya şikayet

Yücel, İstanbul’daki soruşturmaları yürüten başsavcı ve iki savcının, açık siyasi saiklerle hareket ettiğini belirterek, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu’na resmi başvuru yaptıklarını duyurdu. “Bir savcının gücü, talimatla değil yasayla gelir” diyen Yücel, yargının bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi.

Asgari ücretliye ve emekliye reva görülen sefalet

Konuşmasının ikinci bölümünde iktidarın ekonomi politikasını sert sözlerle eleştiren Yücel, asgari ücretin artırılmasına yönelik hiçbir adım atılmadığını vurguladı. CHP’nin verdiği asgari ücretin 30 bin 205 TL’ye çıkarılması ve en düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi tekliflerinin Meclis gündemine bile alınmadığını söyledi. Yücel, “86 milyon geçim sıkıntısı çekerken AKP deniz, kum, güneş derdinde” diyerek iktidara yüklendi.

Zeytinlikleri sermayeye karşı koruma gerekiyor

Yücel, Meclis’te kabul edilen ve kamuoyunda “zeytin yasası” olarak bilinen düzenlemeye de sert tepki gösterdi. 26 köyü yaşanmaz hale getirecek, binlerce zeytin ağacını yok edecek bu yasa için, “Doğaya ihanettir” değerlendirmesinde bulundu. CHP’nin bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağını duyuran Yücel, “Zeytin ağacının kökünü değil, bu düzenlemenin kökünü kazıyacağız” dedi.

Meclis'te 'Çözüm Komisyonu' mesaisi hızlandı, CHP'nin katılımı 'şartlı'
Meclis'te 'Çözüm Komisyonu' mesaisi hızlandı, CHP'nin katılımı 'şartlı'
İçeriği Görüntüle

"Ek bütçe halka değil, ranta gidiyor"

Yücel, 2025 bütçesinin ilk yarıda tükendiğini, Temmuz ayının ilk 10 gününde kredi borçlarının 5 trilyon liraya dayandığını ifade etti. İktidarın kamu kaynaklarını halka değil, yandaşlara aktardığını dile getiren Yücel, “Bu iktidar ayağını yorganına göre değil, ihalelere göre uzatıyor” diyerek eleştirilerini sürdürdü.

Gençlik tehdit altında

Yücel, Milli Eğitim Bakanı’nın çıkışlarını ve ÇEDES protokollerini de hedef aldı. Eğitimin bilimden uzaklaştırıldığını, LGS’de yaşanan skandalların üstünün örtüldüğünü belirten Yücel, “Cumhuriyet karşıtı protokollerle, gençliğimiz tarikat kıskacında” ifadelerini kullandı. Yücel, Milli Eğitim Bakanının derhal görevden alınması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Haber Bülteni