Türkiye siyasetinin ve özellikle ana muhalefetin geleceğini yakından ilgilendiren CHP kurultay davasının 8 Eylül'e ertelenmesiyle oluşan siyasi belirsizlik ortamında, partinin en tecrübeli ve saygın isimlerinden, eski Genel Başkan Hikmet Çetin'den dikkat çekici bir çıkış geldi. Yılların siyasi birikimiyle yaptığı değerlendirmelerde, ülkenin kritik bir eşikte olduğunu ve bu dönemde CHP'nin iç birliğinin her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulayan Çetin, tüm partililere ve yöneticilere net bir çağrıda bulundu.
Parti içi tartışmaların, 31 Mart yerel seçimlerinde elde edilen tarihi başarının gölgesinde kalması gerektiğini ima eden Hikmet Çetin, toplumun büyük bir umutla CHP'den bir değişim beklediğini ifade etti. Emeklilerden işçilere, yoksulluk çekenlerden umut arayan gençlere kadar geniş bir kesimin gözünün CHP'de olduğunu belirten duayen siyasetçi, bu tarihi fırsatın heba edilmemesi gerektiğini söyledi. Çetin, "Hepimizin Genel Başkanın (Özgür Özel) etrafında toplanmamız lazım. Birlik içinde olmamız lazım. Halkın beklentisi var" diyerek, kişisel çekişmelerin ve hizip kavgalarının bir kenara bırakılarak, tek yumruk halinde mevcut genel başkanın liderliğinde hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
47 yıllık hasret bitiyor mu? 'İktidara ilk defa bu kadar yakınız'
Hikmet Çetin, CHP'nin 31 Mart yerel seçimlerinde 47 yıl aradan sonra ilk kez sandıktan birinci parti olarak çıkmasının, sadece bir yerel seçim zaferi olmadığını, aynı zamanda bir iktidar yürüyüşünün de başlangıcı olduğunu vurguladı. 1977'den bu yana ilk defa böylesine büyük bir toplumsal destek yakalandığının altını çizen Çetin, bu başarının tesadüfi olmadığını ve halkın değişim arzusunun bir yansıması olduğunu ifade etti.
"İlk defa iktidara gelmek üzereyken herkes bekliyor" diyen Çetin, bu umudun parti içi kavgalarla söndürülmemesi gerektiğini, tam tersine bu rüzgarın arkasına alınarak en kısa zamanda yapılacak ilk genel seçimde iktidara ulaşılması gerektiğini savundu. Çetin, "Bu birinci parti aslında, gelecek olan desteklerle ben bizim iktidara geleceğimizi umuyorum. En kısa zamanda yapılacak olan seçimde birinci parti olacağımızı umuyorum. Öyle olacaktır diye de düşünüyorum" sözleriyle, partinin potansiyeline ve geleceğine olan inancını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu ile neden görüşmediğini açıkladı: 'Böyle beyanat verenlerin faydası olmaz'
Hikmet Çetin'in açıklamalarının en çok ses getiren ve tartışma yaratan bölümü ise, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirileri oldu. Gazetecilerin, "Özgür Özel'e destek açıklaması yaptınız, Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşme fırsatınız oldu mu?" şeklindeki sorusuna, Çetin son derece net ve tavrını ortaya koyan bir yanıt verdi. Kılıçdaroğlu ile görüşmediğini belirten Çetin, bunun nedenini ise eski genel başkanın son dönemdeki açıklamalarına bağladı.
"Olmadı. Çünkü 'Ben geleceğim, bıraktığım yerden devam edeceğim' diyor. Ben böyle beyanat verenlerin bir fayda olacağını sanmıyorum. Bunun için de gitmedim" diyen Hikmet Çetin, Kılıçdaroğlu'nun bu tutumunun partiye zarar verdiğini ve birliğe hizmet etmediğini ima etti. Bu sözler, CHP'nin bir önceki liderinin, kurultayda demokratik bir şekilde seçilmiş olan yeni yönetimi ve genel başkanı tanımadığı, kendi liderliğini dayatmaya çalıştığı yönündeki eleştirilerin, partinin en saygın isimlerinden biri tarafından da paylaşıldığını gösterdi.
Parti içi birlik vurgusu ve 'iktidara yardım etmeyelim' uyarısı
Hikmet Çetin, konuşmasında, parti içi birliğin sağlanamamasının en çok mevcut iktidara yarayacağı uyarısında da bulundu. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, adalet ve yargı sistemindeki sorunlar ile dış politikadaki çıkmazlara işaret eden Çetin, böyle bir dönemde ana muhalefet partisinin kendi iç sorunlarıyla boğuşmasının, ülkeye karşı bir sorumluluk eksikliği olacağını belirtti.
"Parti içi birliğin şart olması lazım. Bu birlik olmadığı zaman, iktidardaki partilere yardım etmek demektir. O birliğin mutlaka sağlanması lazım. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım" diyen Çetin, tüm muhalif kesimlerin ve parti içindeki farklı grupların, kişisel hırsları bir kenara bırakarak ortak bir hedef doğrultusunda birleşmesi gerektiğini dile getirdi.
