CHP Çankaya İlçe Başkanı görevden alındı
CHP Çankaya İlçe Başkanı görevden alındı
İçeriği Görüntüle

Türkiye'nin sanat ve kültür hayatı, sessiz ama derinden işleyen üretken bir ismini daha kaybetti. Fotoğrafın belgeleyici gücünü, seramiğin toprağa bağlı formunu ve grafiğin estetik dilini aynı potada eriten çok yönlü sanatçı İnci Batuk Kürkçügil, 29 Temmuz 2025 Salı sabahı hayata veda etti. Evinde geçirdiği ani rahatsızlığın ardından gelen bu acı haber, sevenlerini, dostlarını ve sanat camiasını yasa boğdu. 1957 yılında dünyaya gelen ve hayatını sanatsal üretime adayan Batuk, sadece eserleriyle değil, duruşuyla da çevresine ilham veren bir figürdü. Onun sanatı, yaşadığı kente, özellikle de İstanbul'a duyduğu derin sevginin ve bu kentin geçirdiği dönüşümlere karşı hissettiği sorumluluğun bir yansımasıydı. Sanatçının kaybı, yalnızca bir üretim pratiğinin sona ermesi değil, aynı zamanda bir dönemin tanıklığını üstlenmiş entelektüel bir belleğin de susması anlamına geliyor. Özellikle yazar, çevirmen ve yayıncı Masis Kürkçügil ile paylaştığı hayat, onu Türkiye'nin düşünsel ve politik atmosferinin de bir parçası haline getirmişti. Bu birliktelik, sanat ve düşüncenin iç içe geçtiği, verimli ve paylaşımcı bir hayatın da simgesiydi.

Sanat camiasını sarsan acı haber

Salı sabahı gelen vefat haberi, sanat çevrelerinde bir şok etkisi yarattı. Sakin ve mütevazı kişiliğiyle tanınan İnci Batuk Kürkçügil'in ani kaybı, onu tanıyan herkes için beklenmedik bir vedaydı. Sanatçının vefatı, eşi Masis Kürkçügil tarafından duyuruldu ve haber kısa sürede sosyal medyada ve sanat platformlarında yayılarak derin bir üzüntü dalgası oluşturdu. Sanatçılar, yazarlar, akademisyenler ve küratörler, yaptıkları paylaşımlarla Kürkçügil'in sanatına ve kişiliğine duydukları saygıyı dile getirirken, Türkiye sanat ortamının önemli bir değerini yitirdiğini vurguladılar. Onun vefatı, sadece bir sanatçının fiziksel yokluğu değil, aynı zamanda kent belleği üzerine çalışan bir hafıza koruyucusunun kaybı olarak da yorumlandı. Özellikle son yıllarında yoğunlaştığı fotoğraf projeleri, İstanbul'un sosyo-kültürel ve mimari dokusundaki değişimlere odaklanarak, kaybolan değerlere dikkat çeken önemli birer belge niteliği taşıyordu. Bu sessiz ama etkili çabası, onu ticari kaygıların uzağında, tamamen sanatsal ve toplumsal bir sorumlulukla üreten ender isimlerden biri yapmıştı. Bu nedenle, onun kaybı, sadece estetik bir değerin değil, aynı zamanda etik bir duruşun da kaybı olarak yüreklerde hissedildi.

Kaynak: haber merkezi