Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalar yaptı. "Türkiye ekonomisine ve milletin refahına yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır" diyen Erdoğan, "İhanete bulaşanlar, milletin kardeşliğine pusu kuranlar adalete hesap vereceklerdir" ifadelerini kullandı.
İBB'ye ağır suçlamalar
Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlara değinen Erdoğan, "İstanbul'un büyükşehir ve ilçe belediyeleri yolsuzlukta yamyamlığın kitabını yazdı" dedi. Üniversite sınavını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği usulsüz diploma skandalından, milyonlarca liralık sebze-meyve yolsuzluğuna kadar pek çok iddiayı gündeme getiren Erdoğan, "Brezilya dizilerinden daha fazla malzeme var" benzetmesi yaptı.
"CHP skandalı örtbas etmeye çalıştı"
Erdoğan, CHP yönetiminin bu yolsuzlukları aydınlatmak yerine örtbas etmeye çalıştığını iddia etti. "Hakkı hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine, ucuz siyaseti tercih etti" diyen Cumhurbaşkanı, "Çalana değil, yakalayana kızıyorlar" şeklinde konuştu.
Erdoğan şöyle konuştu:
AK Parti'de eski diye bir kavrama yer yoktur. Partimizin temsilcisi olduğu kutlu davaya inancını muhafaza eden herkes ezeli ve ebedi AK Partilidir. Görevler, makamlar, unvanlar gelip geçicidir. Biz milletimizle gönül bağımızı güçlendirmeye çalıştıkça, birileri de aramıza girmeye çalıştı. Bize yönelik husumetlerin bir kısmı da çeşitli maskeler altında ülkeyi sömürenlerin soygun çarklarını bozmamızdan kaynaklanıyordu. 23 yıldır en büyük nefreti bunlardan gördük.
"İHANETE BULAŞANLAR HESAP VERECEK"
Başları her sıkıştığında ülkemize uluslararası müdahale çağrısında bulunanları, her fırsatta inanç, köken, siyasi ve sosyal farklılıklar üzerinden milleti birbirine düşürmeye çalışanları, deprem gibi bir felaketi dahi hezeyanlarına alet etmeye kalkanları, velhasıl bizi gayrimeşru yollarla alt etmeye gayret edenleri asla unutmadık, unutmuyoruz. Bugüne kadar milletimize edilen hürmetsizliklerin, demokrasimize yönelik saldırıların hesabı hukuk önünde ve meşru zeminde tek tek sorulmuştur. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine, milletin refahına yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır. İhanete bulaşanlar, milletin kardeşliğine pusu kuranlar adalete hesap vereceklerdir.
"ÜLKEMİZE KAZANDIRACAK DAHA ÇOK HİZMETLERİMİZ VAR"
Siyasetçi olarak herkes gibi insanların değişebileceğini kabul ediyor ve örneklerini görüyoruz. Aynı zamanda kuzu postuna bürünmüş sırtlanları, fitnecileri, kuşağındaki hançeri sırtımıza saplamak için yanımızda dolaşanları da çok iyi biliyoruz. Ülkemize kazandıracak projelerimiz, yatırımlarımız, daha çok hizmetlerimiz var. Bunları hayata geçirmek için önce Allah'a, sonra milletimizin güçlü desteğine güveniyoruz.
"AK PARTİ'NİN VE CUMHUR İTTİFAKI'NIN KADERİ BÜTÜNLEŞMİŞTİR"
Türkiye'nin kaderiyle, AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın kaderi bütünleşmiştir. Son dönemde yaşanan gelişmeler bu tespiti bir kez daha ispatlar niteliktedir. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 2023 seçimlerini kazanıp, cumhurbaşkanlığını alarak Meclis'te çoğunluğu sağladık. Geçen yıl belediye başkanlığı seçimlerinde kayıplarla da karşı karşıya kaldık. Bir kısmı 2019 seçimlerine uzanan belediyelerde yaşadığımız kayıpların şehirlerimize ve ülkemize nasıl büyük bir maliyet getirdiğini görüyorsunuz. Şehirlerimiz ve oralarda yaşayan insanımız eser ve hizmet namına hiçbir çalışma göremedi. Yanan otobüslerin, aksayan hizmetlerin suçunu bile seçmene, İstanbullu kardeşlerimize yüklüyorlar.
"YAMYAMLIĞIN KİTABINI YAZDIKLARI ANLAŞILDI"
İstanbul'un büyükşehir ve ilçe belediyeleri yolsuzlukta yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor. Üniversite sınavını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği usulsüz diplomayla başlayıp, bütün şehri saran rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu gün yüzüne çıkmış oldu. Güya yakıt tankeriyle taşınan milyonlarca liralık sebze ve meyveden İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin yabancılara peşkeş çekilmesine kadar her türlü gayrimeşruluk var. İstanbul'un CHP'li belediyelerindeki yolsuzluklarını dizi yapmaya kalksanız, Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak.
"CHP YÖNETİMİ SKANDALI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞTI"
Ortada bunca yolsuzluk varken hakkı hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine, ucuz siyaseti tercih etti. CHP yönetimi insanları sokağa döküp, ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etmeye çalıştı. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar.
"FİLMLERDEKİ GİBİ BİRBİRLERİNE GİRDİLER"
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler CHP'lilerin kendileridir. Karşımızdaki tablo, tam olarak şudur. Yolsuzluğu yapan, rüşveti alan, paraşütle diploma sahibi olup yüz binlerce gencin hakkını yiyenler CHP'li. Soruşturma başlayınca hem emniyette, hem savcılıkta itiraf sırasına girenler CHP'li. 'Kurultayda şaibe var' diyerek mahkemeye şikayette bulunanlar CHP'li. Ama suçlu AK Parti. Sizin paylaşım kavganız sebebiyle başlayan yargı sürecini niye bize mal ediyorsunuz? Partiniz içindeki ihbarcılık yarışına ne için bizi karıştırıyorsunuz? Son olayda filmlerdeki gibi soyguncular birbirine girmiş, suç ortakları birbirini satmış gidip yargıya ihbar etmiştir. Seviyeyi ne kadar düşürürseniz düşürün, boşuna. CHP'deki iç savaş sebebiyle de olsa yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur. Pisliklerin üstünü örtemezseniz. Sağa sola çamur atmayı bırakın.