Erdoğan, sözlerine, İzmir'de meydana gelen saldırıda şehit düşen emniyet mensuplarına rahmet dileyerek başladı.
Yapılan açıklamalardan konu başlıkları şöyle:
'NÜKLEER SANTRALE KARŞI ÇIKMAK, ART NİYETLE AÇIKLANABİLİR'
Erdoğan, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, 2053 yılı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak ve artan enerji taleplerinin karşılanması için nükleer enerjiyi üretim portföyüne mutlaka dahil etmek zorunda olduklarını kaydederek, "Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santrali’nin devreye girmesiyle, tabiri caizse, şeytanın bacağını kıracağız. Yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek bu santral, ülkemizi yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatından kurtaracak. Ayrıca, senelik 35 milyon ton karbon emisyonunu engelleyecek. Yurtiçi Gayri Safi Hasılamıza toplam 50 milyar dolar katkı sağlayacak. Hal böyleyken nükleer santrale karşı çıkmak, cehalet ürünü değilse ancak art niyetle açıklanabilir. Böyle sığ bir zihniyetin, ne ülkeye, ne millete, ne de Sinoplu kardeşlerimize hiçbir faydası olmaz" dedi.
'HEDEFİMİZ 453 BİN BÖLÜMÜ HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETMEK'
Cumartesi günü Malatya'da 300 bininci deprem konutlarının anahtar teslimini gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Bugüne kadar deprem bölgemiz için kullandığımız kaynakların toplamı, 75 milyar doları geçiyor. Hedefimiz; 453 bin bağımsız bölümü yılbaşına kadar tamamlayıp, hak sahiplerine teslim etmek. Bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Gerek deprem konutları ve iş yerlerimizin, gerekse toplam yatırım bedeli 5 milyar 940 milyon lirayı bulan 41 projemizin Malatya’ya hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan, "Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren, afetzedelere 'bedava ev' sözü verip sonra ortalıktan kaybolan, İzmir’de 'TOKİ'yi bile geçecek' iddiasıyla yola çıkıp, binlerce İzmirliyi dolandıran çapsızlara, bir daha bize laf söylemeden önce, Malatya ve diğer illerimizdeki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Öyle meydanlarda atıp tutmak kolaydır; zor olan sözünün eri olabilmektir. Biz, millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadroyuz. 23 yıl boyunca arkasında duramayacağımız sözleri vermedik; söz verince de onu yerine getirmek için bütün yolları denedik. Son iki seçimde halkı vaat yağmuruna tutanlar ise seçim bittikten sonra bir daha hiç oralı olmadılar. Suyu ucuzlatacaklardı, zam üstüne zam yaptılar. Ulaşımı kolaylaştıracaklardı; trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler. Emeklilerimize destek olacaklardı; sözlerinin üzerine sünger çektiler. Şehirlerine hizmet namına ortaya hiçbir eser, proje, icraat koymadılar. Talandan, soygundan, rüşvetten, milleti haraca bağlamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. Eski Türkiye’den farklı olarak, şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar. Bağırsalar da, çağırsalar da, yabancı medya kanallarına süklüm püklüm sızlansalar da adaletin tecellisine mani olamayacaklar" dedi.
'MEVZUAT GÖZDEN GEÇİRİLECEK'
Erdoğan, son dönemde, 18 yaş altı suça karışan çocuklarla ilgili kamuoyunda yürütülen tartışmaları çok yakından takip ettiklerini ifade ederek, "Bugünkü menfur saldırı dahil, hepimizin yüreğini yakan cinayet ve suçların faillerinin bu yaş grubundan olması, halkımızda haklı bir infiale yol açıyor. Organize suç şebekeleri, eli kanlı terör örgütleri ve sokak çeteleri, bu yaş grubundaki çocukları özellikle hedef alıyor. Dijital platformların, popüler kültürün, gayrimeşru hayat tarzını özendiren dizi, film, müzik türlerinin; şiddet içeren oyunların yaygınlaşmasının, bu sorunun büyümesindeki rolünü kimse inkar edemez. Bu meselenin; sosyolojik, psikolojik, pedagojik ve ailevi boyutları dahil, çok yönlü bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Millet olarak, sadece huzurumuzu ve güvenliğimizi değil, geleceğimizi de ilgilendiren bu sorunu, el ele vererek hep beraber çözmek zorundayız. Biz, hükümet olarak, sıkıntı daha fazla kronikleşmeden, mevzuatın gözden geçilmesini de kapsayacak şekilde, konunun üzerine gideceğiz. Bunu da inşallah tarihimizin, kültürümüzün ve evrensel hukuk normlarının rehberliğinde yapacağız" dedi.
Erdoğan, "Nitekim bugün, ülkemizdeki çocuklarla birlikte tüm dünya çocukları için çok anlamlı ve kıymetli bir adım attık. İmzaladığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle, bu alanda küresel bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. 5 farklı dilde hazırlanan sözleşmeyi, anne- babalar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımın dikkatle okumasını istirham ediyorum" diye konuştu.
'KREDİ TUTARINI 250 BİN LİRAYA ÇIKARTIYORUZ'
Aile ve Gençlik Fonu vasıtasıyla aile olacak gençlere verilen desteğin miktarını artırdıklarını belirten Erdoğan, "2026 yılı ocak ayı itibarıyla çiftlerden her ikisinin de 18- 25 yaş arasında olması halinde, kredi tutarını 250 bin liraya, diğer durumlarda 200 bin liraya çıkartıyoruz. Ayrıca 48 ay içerisinde çocuk sahibi olan genç çiftlerimizin talep etmeleri durumunda her çocuk için geri ödemelerini 12 ay erteliyoruz. Çiftlerin başvurudan önceki 6 aylık ortalama geliri, asgari ücretin 2,3 katı olması şartı, iki buçuk katına çıkartıldı" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, üniversiteli gençlerin barınma ihtiyaçlarına dönük ise yeni adımlar attıklarını kaydederek, "Yurt kalitesi, erişilebilirliği, maliyeti ve sunulan imkanlar itibarıyla dünyada bu alanda ilk sıralarda yer alan bir ülkeyiz. 2002 yılında 182 bin olan KYK yatak kapasitesi, bu yaz döneminde yapımı tamamlanan yeni yurtlarımızla birlikte yeni bir rekor kırarak 1 milyonu aştı. Bu sene, 1 milyon üniversiteli gencimize yurtlarımızda inşallah güvenle ev sahipliği yapacağız. Bunun da gençlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER LİGİNE TAŞIMAYI İSTİYORUZ'
Erdoğan, bugün açıklanan Orta Vadeli Program ile ilgili, "Programın hazırlık çalışmaları geniş ve katılımcı bir anlayışla yürütüldü; iş dünyası ve reel sektör temsilcilerinin görüşleri dikkate alındı. Böylece ortaya ortak aklın ürünü, güçlü ve iddialı bir yol haritası çıktı. Bu program sadece rakamlardan, tablolardan ibaret değildir. Ekonomide güveni pekiştiren, öngörülebilirliği artıran, en önemlisi de halkımızın refahını kalıcı olarak yükseltmeyi amaçlayan bir vizyondur. Program sayesinde önümüzdeki üç yıl boyunca büyümekle kalmayacak, aynı zamanda küresel ekonominin ve ticaret ortaklarımızın ortalama büyüme performansını da geride bırakacağız. Hatırlayın, 2023 yılında ilk kez 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girmiştik. Şimdi hedefimizi biraz daha büyüttük. 2028 sonunda inşallah 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız. Kişi başına gelirimiz ilk kez 21 bin doları yakalayacak. Türkiye’yi kalıcı biçimde 'yüksek gelirli ülkeler' ligine taşımayı istiyoruz. Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Program döneminde 2,5 milyon yeni istihdam imkanı sağlayacağız. İşsizlik oranımızı, yüzde 8’in altına indirmeyi ümit ediyoruz. Cari açığımızdaki kalıcı iyileşme sürecek, mal ihracatımız ise ilk kez 300 milyar doları aşacak. Hizmet ihracatımızın en önemli kalemi olan turizm gelirlerimizi de 75 milyar dolara çıkarmayı arzu ediyoruz" dedi.