Efes Antik Kenti'ndeki festival, kapılarını ‘Kuğu Gölü ile açtı
Efes Antik Kenti'ndeki festival, kapılarını ‘Kuğu Gölü ile açtı
İçeriği Görüntüle

Yeşilçam'ın unutulmaz jönü, attan düşmeyen kahramanı ve Türk halkının gönlünde taht kuran efsanevi sanatçısı Cüneyt Arkın (Fahrettin Cüreklibatır), aramızdan ayrılışının üçüncü yılında ailesi ve sevenleri tarafından özlemle anıldı. 28 Haziran 2022'de 85 yaşında hayata veda eden usta sanatçı için Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında duygusal bir anma töreni düzenlendi. Arkın'ın hayat arkadaşı, en büyük destekçisi Betül Cüreklibatır ile oğulları Murat ve Kaan Cüreklibatır, babalarının mezarına çiçekler bırakarak dua etti. Bu anma, sadece bir vefa göstergesi değil, aynı zamanda bir babanın çocuklarının hayatında bıraktığı derin izlerin ve ölümsüz sevginin de bir yansıması oldu.

'Sanki hiç gitmemiş gibi...'

Anma töreninde en dikkat çeken ve yüreklere dokunan an, oğlu Kaan Cüreklibatır'ın babasına olan özlemini dile getirdiği sözler oldu. Babasının yokluğunda bile onun öğretilerinin ve sevgisinin hayatlarına nasıl yön verdiğini anlatan Kaan Cüreklibatır'ın mesajı, bir evladın babasına duyduğu derin sevginin en samimi ifadesiydi. Kaan Cüreklibatır, duygularını şu cümlelerle ifade etti:

"Baba ağaç gibidir, olmasa da gölgesi yeter! Sanki hiç gitmemiş gibi; çiçeği, böceği, yıldızları, yağmuru, bahar çiçeklerini, meyve toplamayı, ekmeğin bereketini, anayı sevmeyi, yüzmeyi, top oynamayı yine beraber öğreniyoruz."

Bu dokunaklı mesaj, Cüneyt Arkın'ın sadece bir sinema kahramanı değil, aynı zamanda çocuklarına doğayı, hayatı ve sevmeyi öğreten bir rehber, bir "baba" olduğunu gözler önüne serdi. Paylaşım, sosyal medyada da geniş yankı bularak binlerce kişi tarafından paylaşıldı ve usta sanatçıya olan sevginin hala ne kadar canlı olduğunu kanıtladı.

Unutulmaz vasiyet

Cüneyt Arkın denilince akla gelen ilk şeylerden biri de şüphesiz onun atlara olan tutkusuydu. Filmlerinde sergilediği inanılmaz binicilik yetenekleri, onun atlarla kurduğu özel bağın bir yansımasıydı. Sanatçının vefatının ardından, atlarına olan bu derin sevgisini anlatan vasiyeti de yeniden gündeme geldi. Arkın, yıllar önce katıldığı bir televizyon programında, en sevdiği atı olan "Hasretim"in yanına gömülmeyi arzuladığını ancak toplum tarafından yanlış anlaşılabileceği endişesiyle bu fikrinden vazgeçtiğini dile getirmişti.

Bu vasiyet, onun ne kadar hassas ve ince düşünen bir insan olduğunu gösterirken, hayvan sevgisinin de ne denli derin olduğunu ortaya koyuyordu. Son kararını "Beni anne babamın yanına gömün" şeklinde belirten usta sanatçı, bugün ailesinin yanı başında, sevenlerinin dualarıyla anılıyor. Ancak onun atlarla kurduğu o eşsiz dostluk, Türk sinemasının en unutulmaz kareleri arasında yaşamaya devam ediyor.Cüneyt Arkın, sadece rol aldığı yüzlerce filmle değil, aynı zamanda duruşu, vatan sevgisi, Atatürk'e olan bağlılığı ve toplumsal konulardaki duyarlılığıyla da Türk halkı için özel bir yere sahipti. Kara Murat'tan Malkoçoğlu'na, Battal Gazi'den isimsiz halk kahramanlarına kadar canlandırdığı her karakterle adaletin, cesaretin ve iyiliğin sembolü oldu. Onun filmleri, nesiller boyu çocukların kahramanlık hayallerini süsledi.

Kaynak: haber merkezi