Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen ve çevre illerde de şiddetli şekilde hissedilen 6,1 büyüklüğündeki deprem, bölgede büyük bir korku ve paniğe neden oldu. Sarsıntının ardından yüzlerce artçı depremle beşik gibi sallanan bölgeye ilişkin en net ve aydınlatıcı açıklamalardan biri, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve AFAD Deprem Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den geldi. Bölgedeki sismik hareketliliğin bir "deprem fırtınası" şeklinde sürdüğünü ifade eden Sözbilir, bu durumun ne anlama geldiğini ve vatandaşların nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattı.
Deprem fırtınası nedir, korkmalı mıyız?
Prof. Dr. Sözbilir, kamuoyunda endişeyle karşılanan "deprem fırtınası" tanımının korkutucu bir mekanizma olarak anlaşılmaması gerektiğini vurguladı. Bu tanımın, 6,1 gibi büyük ölçekli bir ana şokun ardından, büyüklükleri 3, 4 ve 5'e varabilen depremlerin normalden daha sık yaşanması anlamına geldiğini belirtti. Sözbilir, "Deprem fırtınası zarar verici bir mekanizma olarak anlaşılmasın. Tam tersine, bu durum büyük depremin ardından sistemin rahatlaması için, bölgedeki jeotermal sistemin varlığından dolayı gelişen bir mekanizma gibi düşünülebilir" diyerek, yer kabuğunun biriken enerjiyi küçük sarsıntılarla boşalttığını ifade etti. Bu fırtınanın birkaç hafta daha devam edebileceğini öngören Sözbilir, sürecin yer kabuğunun doğal bir dengeye ulaşma çabası olduğunu dile getirdi.
Ana şoku atlattık, peki şimdi ne olacak?
Bölge halkını bir nebze olsun rahatlatan açıklama ise ana şokla ilgili oldu. Prof. Dr. Sözbilir, "Şu anda panik yapacak bir durum yok. Artık ana şoku yaşamış durumdayız" sözleriyle 6,1'den daha büyük bir depremin beklenmediği mesajını verdi. Ancak bu rahatlamanın rehavete dönüşmemesi gerektiğinin altını çizen Sözbilir, asıl tehlikenin artçı şoklar ve bu şokların hasarlı binalar üzerindeki etkisi olduğunu belirtti. Artçı şokların büyüklüğünün 5'e varabileceğini hatırlatan uzman isim, ana depremde hafif ya da orta hasar almış bir binanın, 5 büyüklüğündeki bir artçıyla dahi yıkılabileceği uyarısında bulundu. Sözbilir, bölgedeki depremlerin üst üste bindiğini, 10 Ağustos'ta yaşanan depremin artçıları bitmemişken yeni depremin artçılarının başladığını söyledi.
Bölgede yeni keşif: Bilinmeyen 6 fay tetiklendi
Prof. Dr. Sözbilir, Balıkesir'deki mevcut sismik hareketliliğin bilimsel arka planına dair de önemli bilgiler paylaştı. 10 Ağustos'taki depremin ardından bölgede yaptıkları bilimsel çalışmalarda, haritalarda daha önce yer almayan 6 yeni sismik fay tespit ettiklerini açıkladı. Güneydeki bu yeni ana fay zonuna 'Emendere Fay Zonu' adını verdiklerini belirten Sözbilir, son depremlerin büyük çoğunluğunun bu yeni faylar üzerinde gerçekleştiğini kaydetti. İlk 6,1'lik depremin, aynı fay sistemi üzerindeki bir başka segmenti tetikleyerek ikinci büyük depreme yol açtığı değerlendirmesini yapan Sözbilir, bölgedeki kaplıcaların ve jeotermal sistemin varlığının, bu faylardaki akışkanlığı artırarak deprem fırtınasını tetikleyen unsurlardan biri olduğunu dile getirdi.
Vatandaşlara hayati çağrı: 'O binalardan uzak durun'
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, açıklamalarının en kritik bölümünü vatandaşlara yönelik uyarılara ayırdı. Ana şokta hasar görmüş binaların en büyük riski oluşturduğunu vurgulayan Sözbilir, "Artçı şoklar sırasında 5'e varan deprem büyüklüğü gerçekleşeceği için insanların dışarıda, biraz daha hasarlı binalardan uzakta durmaları gerekiyor" dedi. Vatandaşların evlerine, kesinlikle AFAD ekiplerinin kontrolü ve onayı olmadan girmemesi gerektiğini söyleyen Sözbilir, bu sürecin can güvenliği için hayati önem taşıdığının altını çizdi. Bu uyarı, bölgedeki vatandaşların önümüzdeki birkaç hafta boyunca alması gereken en temel önlem olarak öne çıkıyor.




