Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde Karadeniz ve Doğu Anadolu illerinin temsilcileriyle düzenlenen eğitim toplantısı öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kırım Türklerinin milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun oğlu Eldar Ebubekir’in vefatı nedeniyle taziyelerini ileterek konuşmasına başlayan Destici, sözlerini Türkmeneli bölgesinde yaşanan saldırılarla sürdürdü.
Altınköprü’de Türkmenlere saldırı: Bayrak bahanesiyle
Destici, Irak’ın Kerkük ve Altınköprü bölgelerinde yaşanan son olaylara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Tıpkı Kırım gibi, tıpkı Doğu Türkistan gibi kanayan bir yaramız da Türkmeneli’dir. Kerkük, Altınköprü, Tuzhurmatu… Osmanlı’dan bu yana o topraklarda yaşayan Türkmen kardeşlerimiz büyük acılar yaşadı. Şimdi ise Talabani ve PKK yanlıları, yıllardır asılı duran Türkmen bayraklarını bahane ederek soydaşlarımıza saldırdı.”
Destici, Türkiye’nin bu gelişmelere sessiz kalmaması gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu:
“Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, Dışişleri Bakanlığımız aracılığıyla Irak hükümetiyle ivedilikle diyaloğa geçmeli, bu saldırılar derhal durdurulmalıdır. Yiğit Türkmen kardeşlerimiz dik duruşlarıyla onurlu bir mücadele veriyorlar, kendilerini kutluyorum.”
Destici, gündemdeki **“terörsüz Türkiye süreci”**ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi yönündeki sözlerin aradan geçen zamana rağmen hayata geçirilmediğini vurguladı:
“Bir yıldan fazla zaman geçti ama PKK henüz silah bırakmadı. PKK ve uzantısı DEM, Kürt sorununu statü sorunu olarak görüp ayrılık talep ediyor. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde olduğu gibi Türkiye’de de aynı plan uygulanmak isteniyor. Buna asla müsaade edilemez.”
“Ekonomi ve adalet öncelik olmalı”
Vatandaşın en temel iki sorununa dikkat çeken Destici, ekonomik kriz ve adalet sistemindeki yavaşlık üzerinde durdu.
“Bugün milyonlarca asgari ücretliye 22 bin lirayla geçin deniliyor. Bu kabul edilemez. Hayat pahalılığı karşısında bu maaşlar eriyor. Ayrıca Ahmet Minguzzi evladımızın acı kaybı sonrası ortaya çıkan toplumsal tepkiyle bazı yasal düzenlemeler gündeme geldi, ancak süreç çok yavaş ilerliyor. Bu tür davalarda adalet hızlı işlemelidir.”
