Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. kuruluş yıl dönümünde, devletin en üst kurumlarından gelen kutlama mesajları kamuoyunun dikkatini çekti. Bu mesajlar arasında, belki de en çok mercek altına alınan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklaması oldu. Kurumun yeni başkanı Safi Arpaguş döneminde yayımlanan ilk 29 Ekim mesajı, önceki başkan Ali Erbaş döneminde milli bayramlarda Atatürk'ün adının anılmamasından kaynaklanan yoğun eleştirilerin ardından, bu kez bir farklılık içeriyordu. Mesajda, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ismine yer verilmesi, ilk bakışta bir "normalleşme" ve "kucaklama" adımı olarak görüldü.
Başkanlığın mesajında, Türk milletinin bir asır önce verdiği İstiklal Mücadelesi'nin altı kalın çizgilerle çizildi. Bu mücadelenin, milletin "sarsılmaz imanı, dirayeti ve ferasetiyle" tarihe altın harflerle yazılmış bir kahramanlık destanı olduğu belirtildi. Açıklamada, şanlı tarihten alınan ilhamla hürriyet, vatan ve mukaddes değerleri korumak için tek vücut olan milletin, esaret zincirlerini kırarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğu ifade edildi. Bu bağlamda Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi olarak değil, aynı zamanda "milletimizin yüreğinde büyüttüğü vatan sevgisinin ve hürriyet arzusunun bir eseri" olarak nitelendirildi.
