Danimarka’da 50 bin, İsrail’de 47 bin 600 dolar olan ortalama fiyatın, ülkemizde 45 bin 780 olarak tespit edildiğine dikkat çeken Torun, “2020 yılında Türkiye’de bu ortalama 30 bin dolarken, 5 yıl içerisinde yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. Son ÖTV zamlarından sonra Singapur ile yarışır hale geldik. Döviz kuru, ÖTV ve KDV’deki artışlar insanların araba sahibi olmasını iyice zorlaştırdı. Dünyadaki bu sıralama muhtemelen son ÖTV artışıyla beraber çok daha yukarılara doğru çıkacaktır diye düşünüyorum. Belki ilk sıraya bile oturabiliriz ama ikinciliği alacağımızdan eminim” diye konuştu.
Torun: “Bir araç kendine iki araç devlete”
Zaten halihazırda yurttaşlarımızın bir araba sahibi olabilmek için GSMH’da kişi başı düşen milli gelirin 3 katı kadar para ödemesi gerektiğinin de altını çizen Torun, şöyle konuştu: “Türkiye’de artık 1 milyon liranın altında sıfır araba kalmadı. ABD’de bu oran, yüzde 0,6. Türkiye’de her bin kişiye düşen araç sayısı 230. Dört kişiden sadece birinin arabası var. Almanya’da bu sayı, 650 olarak karşımıza çıkıyor. Buradan anlıyoruz ki arka tarafta çok ciddi bir bastırılmış araç alma potansiyeli olan bir kitle var. Çok geniş ve büyümeye hazır bir pazarız. Bu tabloya rağmen satışlar da pazar da büyüyor. Otomobilden devletin elde ettiği ÖTV, MTV de büyüyor. Bugünkü koşullarda bir araba kendimize alırken, iki araba da devlete alıyoruz.”