Çocuk istismarı bu toprakların kanayan yarası.
Ama bir çözüm bulmak ve çocuklarımızı sapıktan, caniden, katilden korumak için komisyon kurma önergesi TBMM'de AKP ve MHP oylarıyla reddediliyor mesela.
İnsanın buna mantıklı bir açıklama getirmesi imkansız.
Ama işte oluyor.
Tarikatlarda küçücük çocukları kendilerine gelin diye alanları korumak, yurtlarda oğlan çocuklarına dadananların üstünü örtmek için geldi o ret oyları iddiası var elbet.
Buna da inanmak istemiyor insan. Hiç kimse kendi yandaşını çocuk çığlıkları üzerinden korumayı vicdanına yediremez çünkü. Yedirmemeli.
***
Şimdi daha mantıksız gelen bir durum yaşanıyor.
Çocuk istismarlarını araştırma komisyonu kurulmasını reddeden partilerin seçmenleri, o zaman çıkarmadıkları yaygarayı şimdi kopartıyorlar. İdam isterük diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Başladı yine 'bunlardan bir kaçını Taksim'de sallandıracaksın' ilkelliği.
Cahil, boş, bomboş sesler.
Ünlüsü ünsüzü şovda.
İdam eğer bir torba yasayla kabul edilirse sadece çocukara el uzatanlar için geçerli olacak sanıyorlar. Ki bu ülkede "12 yaşında kız çocukları ergenliğe ulaşmışsa 60 yaşındaki biriyle evlenebilir, hiçbir sakıncası yoktur" diyenler saygı gören toplum danışmanları olarak itibar görüyorken.
***
Ayrıca cinayet cinayettir. Devlet eliyle işlendiğinde adı idam olur.
Bu sapık, bu cani güruh için yaşamlarına son verilmesinin bir ceza değil ödül olduğunu unutmamak lazım.
Kimyasal hadımla bir ucube gibi, insan yüzü görmeden, gökyüzünü görmelerine izin verilmeden, ömür boyu tek başlarına bir hücrede delirerek ölmelerini istiyorum mesela ben.
Yaşadıkları her saniye Tanrı'ya canını alması için yalvarmalarını, akılları kaçırarak kendi pisliklerinde işkence içinde ölmelerini.
Ölüm bu şerefsizler için şahane bir kurtuluş.
İdam isteyenler daha sonra gelecek kol kesme, recm gibi cezaları da göze alsınlar.
Sonra oturup ama biz böyle istememiştik hani sadece sapıklar ölecekti kandırıldık demesinler.
Malum kandırılmaya son derece teşneler.
Anaların ihmali büyük
Bu arada bu ülkede sonu vahşetle biten bu kadar çok çocuk kaçırma olaylarının yaşanmasının tek bir sorumlusu var: Anaları!
Çocuk doğurmayı sadece üremek zanneden, bakabilecek mi bakamayacak mı düşünmeden durmaksızın doğuran anaları.
Yahu kardeşim 3 yaşında 5 yaşında yavrucakları siz nasıl sokağa tek başına bırakırsınız?
Ama evin önündeydi, ama köyün meydanındaydı, ama akraba çocuklarıyla top oynuyordu bahaneleri beni çıldırtıyor.
Evin içinde bile çocuğu 10 saniye gözünün önüden ayırmayacaksın. Doğurduysan o çocuğa layıkıyla bakacaksın.
Doğurup doğurup sokağa salmayacaksın.
Yazık o Leylacık'a yazık o Eylül'e... Hap kadar yavrular sokakta tek başlarına bırakılmanın eziyetini çeke çeke bu dünyadan göçüp gittiler.
Bu vahşi, bu adaletsiz, bu kahpe dünyadan...