İsmi lazım değil, bir ilimizde tekel bayisi açmak isteyen esnafa ilginç bir engellemeyle karşı karşıya kaldı.
Tekel bayisi açmak için istenen tüm hazırlıkları yapan, zabıta kontrolleri sırasında da onay alan esnaf, uzun süre bekletildikten sonra belediyeden ret yanıtını aldı.
Peki bu ret yanıtının sebebi kimdi ve ne idi?
Malum partili belediye başkanı, tüm hazırlıklarını yapan, paralarını yatıran esnafa:

"Ben buna imza atamam, bu vebaldir. Adam senden alkol alır, gider kaza yapar, ben bunun vebaline giremem" yanıtını verdi.
Yani bundan sonra 'bütün kötülüklerin anası olan alkol' başkan tarafından böyle ağır bir darbe aldığına göre bir daha o ilimizden ne kaza haberi alacağız, ne cinayet, ne tecavüz ne de çocuk kaçırma...
Şehrin namusu da, canı da kurtuldu.
Çünkü trafik kazalarının, cinayetlerin, tecavüzlerin, hırsızlığın, haksızlığın, rüşvetin, adam kayırmanın, dedikodunun, adaletsizliğin, aldatmanın, kısaca bu dünyada yapılacak bütün kötülüklerin tek sebebi, herkes bilir ki alkoldür.
Alkolü ağzına sürmemiş, hangi inançta ise o dinin itikatlarına sonuna kadar riayet eden bir kimse yoktur ki, herhangi bir suça bulaşmış olsun.
Zaten Allah da insanı yaratırken akıl, fikir, irade falan vermemiştir.
O'nun koyduğu yasaklara uymayanlara ceza kesmek kulların işidir!
Kafa, kol, her türlü cezayı kesmek kulun en birinci görevidir.
Siz ne diyorsunuz ya? Tabii ik öyledir!
***
Söz konusu belediye başkanı tabii ki tek örnek değil.
Ensar'daki toplu çocuk tecavüzlerine, Çorlu'daki toplu tren cinayetine, çocuk gelinlere, kadına şiddete, bir millet giderek kalıcı olarak fakirliğe mahkum edlirken diğer yandan devlet eliyle yapılan akıl almaz israflara, adam kayırmalara, 5 yerden birden maaş alanlara vs. sesini çıkarmayıp alkol ve sigara kullanımına kafayı takan başkaları da var.
Her hafta zam yapmazsa rahat uyuyamayacak olanlar da...
Bunun sebebi ne kazaları ne de alkol nedenli işlenecek başka suçları ve 'günahları' engellemeye çalışmak.
Bunun nedeni eğlenen, şarkı söyleyen, dans eden, gülen, ağız dolusu kahkaha atan, bir parça keyif yaşamak isteyen kim varsa, tahammül edememek.
Eğlenmeyi, dans etmeyi, şarkı söylemeyi, ağız dolusu kahkaha atmayı iffetsizlik saymak değil, bunu yapan insanlara özenmek ama yapamamak.
Alkol olmadan eğlenilmez, hayattan keyif alınmaz mı diyecekler olacak.
Alınır tabii. Üstelik alkol gerçekten hem insan hem toplum sağlığına zararlı mı?
Elbette zararlı.
Zararlı ama yasak değil!
Alkollü araç kullanmak yasak ama...
Yasak, fakat ne yazık ki cezalar yetersiz.
İşte bunun için hepimiz mücadele etmeliyiz.
Alkollü iken kaza yapıp can almanın cezası 'kasten adam öldürme sayılsın diye baskı yapmalıyız.
'Her hafta alkole zam yapılacağına , alkollü araç kullanım cezası arttırılsın' diye kampanyalar düzenlemeliyiz.
Allah ile kul arasına girme hadsizliğine bir son vermeliyiz.
***
Bir de şu var tabii, şimdi o belediye başkanı alkol ruhsatı vermeyerek günaha ortak olmadı tamam da , alkolden kürekle vergi alan devlet ve bu sayede maaşları ödenen 'günahsızlara' ne oldu peki?
Sormak lazım.
Ve tabii illa ki bu yazıyı Nesimi ile bitirmek:
"Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına
Ben doldurur ben içerim
Günah benim kime ne?"