Türk müziğinin önemli isimlerinden biri olan Edip Akbayram, 75 yaşında hayatını kaybetti. Çoklu organ yetmezliği nedeniyle 2 Mart 2025’te yaşamını yitiren usta sanatçı için Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda saat 11:00'de bir veda töreni düzenleniyor. Törenin ardından cenazesi, Teşvikiye Camii’ndeki öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecek.
Edip Akbayram kimdir?
29 Aralık 1950’de Gaziantep'te dünyaya gelen Edip Akbayram, henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalanmıştı. Çocukluğundan itibaren müziğe olan tutkusu devam eden Akbayram, lise yıllarında kendi orkestralarını kurarak müziğe adım atmıştı. Akbayram’ın ilk plağı "Kendim Ettim Kendim Buldum"u lise yıllarında yapmış ve ardından müziğin zirvesine tırmanmıştı.
İstanbul’a geldikten sonra müzik kariyerine hız veren sanatçı, 1971’de Altın Mikrofon Yarışması'na katılarak birinci olmuş ve Anadolu pop müziğinin önemli isimlerinden biri haline gelmiştir. "Aldırma Gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" gibi parçalarla büyük başarılar yakalamıştır. Sanatçının müziği, toplumsal sorunlara duyarlı şarkılarla halkın sesi olmuştur.
“EDİP BÜYÜK SERVETLER BIRAKMADI AMA HALKIN GÖNLÜNDE ÖYLE BİR SERVET BIRAKTI”
Törende konuşan sanatçı Zülfü Livaneli, şunları söyledi:
“Edip’in de bir zamanlar söylediği gibi sanatçılar fiziken direniyorlar sanatlarıyla direniyorlar. Sanatlarıyla direniyorlar. O yüzden Edip Akbayram’ın direnişi bitmedi. Uzun yıllar Türkiye’nin varlığında direnişi devam edecek. Hepimiz biliyoruz ki hayatı boyunca dik durdu. Fakat bu Türkiye’de çok zor. Çünkü fırtınaya tutulmuş bir gemi gibi savrulurken sizin dik durmanız demek o dalgalarla mücadele etmeniz demek. Türkiye’de hayat sizi sürekli sınıyor. Sivil darbe oluyor buna karşı durmanız gerekiyor. Sivas’ta aydınlarımız yakılıyor, ona dik durmanız gerekiyor. Sürekli sınanıyorsunuz. O fırtınalı gemide Homeros’un destanındaki gibi kendinizi bir vicdan direğine bağlamanız gerekiyor. Edip belki ailesine çok büyük servetler bırakmadı ama halkın gönlünde öyle bir servet bıraktı ki bu hiçbir şeyle ölçülemez.”
Edip Akbayram'ın duruşu...
Edip Akbayram, sanatını toplum için yapmış, şarkılarında emekçi insanların sorunlarına dikkat çekmiştir. Sanatını sadece estetik kaygılarla değil, toplumsal sorunları dile getiren bir araç olarak kullanmıştır. "Emek en yüce değerdir. Sanatçı günlük hayattan beslenen insandır," diyen Akbayram, şarkılarında işçilerin, emeklilerin ve üniversite öğrencilerinin sesi olmuştur.
Akbayram, müziğinde sadece eğlence değil, aynı zamanda toplumun sorunlarını da ele almış, "Sanat paylaşmaktır, doğruluktur, güzelliktir, umuttur" diyerek sanatın misyonunu tanımlamıştır. Ünlü sanatçı, yurtdışında konserler verirken dünyanın kirlenmesine ve çevresel sorunlara da değinmiş, "Biz öyle bir toplumduk ki düşene elimizi uzatıp kaldırırdık. Şimdi düşene tekme vuran bir toplum haline geldik," diyerek toplumsal değişimin olumsuz yönlerine dikkat çekmiştir.
Veda Mesajı
Edip Akbayram son röportajında, "Ülkemin güneşine kurban olurum," diyerek, yaşadığı ülkedeki güzelliklere duyduğu hayranlığı dile getirmişti. Sanatçının hayatı, halkın sorunlarıyla iç içe geçen bir müzikle şekillenmiş ve toplumsal bir misyon üstlenmiştir.