CHP, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere çok sayıda siyasetçinin gözaltına alındığı 19 Mart operasyonlarının 100’üncü gününde Saraçhane’de miting düzenliyor. Gerçekleştirilen mitingde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu.
İmamoğlu'nun mektubu şu şekilde: Yüz gündür onurla ve cesaretle sahip çıktığınız, darbe heveslilerine bırakmadığınız Saraçhane milletin evidir
"Sevgili İstanbullular, yüreği vatan sevgisiyle çarpan, içi adalet ateşiyle yanan kıymetli hemşehrilerim, bir kez daha evinizde Saraçhane'deyiz. Sizinle gurur duyuyorum. Hoş geldiniz. Yüz gündür onurla ve cesaretle sahip çıktığınız, darbe heveslilerine bırakmadığınız Saraçhane milletin evidir. Tıpkı Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi Saraçhane'de de ancak milletin seçtikleri görev yapabilir. Yetkiyi millet verir, millet alır. Seçilmiş belediye başkanlarını bırakın kesinleşmiş mahkeme kararlarını daha ortada iddianame bile yokken tutuklayıp görevden almaya kalkanların hedefi doğrudan milletimizdir. Rakibini hukuk dışı yollarla saf dışı ederek seçim kazanma planları yapanların hedefi doğrudan milletimizdir.
Kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet, milletimiz herkesten büyüktür
Onlar seçimle gelenin seçimle gitmediği, muhalefetsiz bir rejim inşa etmek için millete boyun eğdirme peşindeler. Onun için milletimiz 100 gündür kendi hak ve hürriyetlerini savunuyor. 100 gündür meydan meydan artarak yükselen adalet talebiyle milletimiz vatanına sahip çıkıyor. Adalet ve hürriyet için ayağa kalkan bir milletin karşısında hiçbir güç duramaz. Kim kendini ne sanırsa sansın, kim kendini hangi aynada görürse görsün, millet, milletimiz herkesten büyüktür.
Mühür, kendini sultan zannedenler de değil milletimizdedir
Mühür, kendini sultan zannedenler de değil milletimizdedir. Günü gelir, sandık kurulur ve milletin vicdanı son kararı verir. Sevgili hemşehrilerim, ben Silivri zindanında geride bıraktığım günlerin hesabını tutmuyorum. Yüz gün de olsa, bin gün de olsa fark etmez. Milletimin vicdanında mahkum olmadığım sürece kendime esaret altında kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Asıl esaret altında olanlar, sahip oldukları bütün güce, yetkiye rağmen milletle yüzleşme korkusuyla saraydan sokağa bir adım bile atamayanlardır.
Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır
Asıl esaret altında olanlar, koltuklarını kaybettikleri gün etraflarında tek bir kişi bile bulamayacak olanlardır. Ben 19 Mart'tan önce İstanbul'un sokaklarında, meydanlarında, çarşılarında, pazarlarında hangi duyguyla dolaşıyorsam, buradan çıktığım günde aynı duyguyla dolaşacağım. Hemşehrilerim, daha önce beni nasıl karşılıyorsa yine öyle karşılayacaklar. Ben 19 Mart'tan önce Türkiye'nin dört bir yanında her siyasi görüşten, her köken ve inançtan vatandaşımın gözlerinin içine nasıl bakıyorsam, buradan çıktığım gün de öyle bakacağım. Vatandaşlarımız da daha önce beni nasıl karşılıyorlarsa, o gün de öyle karşılayacaklar.
Sizlerden aldığım güçle her koşulda mücadeleye devam edeceğim
İşte beni güçlü ve cesur kılan budur. Milletimin gönlünde, vicdanında sahip olduğum o eşsiz, o paha biçilmez yerdir. Yaptıkları hiçbir zulüm beni bu millete hizmet etmekten, onun sesine ses olmaktan, çocuklarımıza ve gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çalışmaktan geri durduramayacak. Sizlerden aldığım güçle her koşulda mücadeleye devam edeceğim. Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. İnancımızı hep koruyacağız. Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz ve hep birlikte başaracağız. Türkiye herkes için, her yerde adaletin hakim olduğu, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanların mutlu ve güzel ülkesi olacak. İşte o zaman her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu, Silivri Zindanı."