Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve iş dünyasının zirvesini bir araya getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 32. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi gündemine dair yaptığı kritik açıklamalarla yankı buldu. Küresel ve bölgesel belirsizliklerin arttığı bir dönemde, Türkiye'nin ekonomi yol haritasına ilişkin ipuçları veren Erdoğan, konuşmasının merkezine enflasyonla mücadeleyi ve bu süreçte izlenen stratejiyi koydu.
Konuşmasında, uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının getirdiği zorluklara değinen Erdoğan, "Kendimiz bedel ödesek dahi popülist politikalara tevessül ederek ülkemize ve milletimize bedel ödetmedik" diyerek, hükümetin kısa vadeli siyasi kazanımlar yerine uzun vadeli yapısal çözümlere odaklandığının altını çizdi.
Erdoğan, bu zorlu süreci bir maratona benzeterek, sabır ve kararlılık mesajı verdi: "Biz kısa mesafe koşucusu değiliz, biz maraton koşucusuyuz." Bu analoji, enflasyonla mücadelenin sancılı ve zaman alacak bir süreç olduğunu, ancak sonunda hedefe ulaşılacağına dair bir inancı yansıtıyordu. Mayıs ayı enflasyon verilerinin son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilediğini hatırlatan Erdoğan, bu olumlu seyrin devam edeceğine dair beklentisini, "Yıl sonunda enflasyonda 20'li rakamları görmeyi bekliyoruz" sözleriyle net bir hedefe bağladı. Bu hedef, hem piyasalara hem de kamuoyuna, dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğine dair güçlü bir mesaj olarak kayıtlara geçti.
Küresel fırtına ve yeni rotalar: İhracatta coğrafi çeşitlilik hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında sadece iç ekonomik dinamiklere değil, aynı zamanda Türkiye'yi çevreleyen küresel fırtınalara da dikkat çekti. "Ekonominin yanı sıra küresel siyasetten toplumsal dengelere kadar birçok alanda risklerin arttığı, tehditlerin çeşitlendiği bir süreçle karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, bu çalkantılı dönemde Türkiye'nin istikrarını korumak için çalıştıklarını belirtti. "Dengelerin kurulması, istikrarın sağlanması, fırtınalı sulardan sakin sulara geçiş, biraz daha zaman alacak" ifadeleriyle, küresel konjonktürün getirdiği zorlukların farkında olduklarını ve bu süreci yönetmek için hazırlıklı olduklarını vurguladı.
Bu küresel belirsizlik ortamında, Türkiye'nin en önemli kozlarından birinin ihracat olduğunu belirten Erdoğan, bu alandaki stratejik hedefleri de paylaştı. "Jeopolitik gerilimlerin artması, ihracatımızın coğrafi çeşitliliğini artırmamız gerektiğini bize bir kez daha göstermiştir" diyen Erdoğan, geleneksel pazarlara olan bağımlılığı azaltarak, yeni ve alternatif pazarlara açılmanın önemini vurguladı. Bu doğrultuda, "2028'e kadar uzak ülkelere ihracatımızı 50 milyar dolara, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin toplam ihracatımızdaki payını ise yüzde 30 seviyesine yükseltmeyi hedefliyoruz" diyerek, ihracatta yeni bir vizyon ortaya koydu.
Muhalefete 'sorumsuz söylem' eleştirisi ve kararlılık vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında iç siyasete dair de net mesajlar verdi. Özellikle ekonomi politikalarına yönelik eleştirilere sert bir dille yanıt veren Erdoğan, muhalefeti "sorumsuz söylemlerde" bulunmakla suçladı. Hükümetin enflasyonla mücadele ve yapısal reform adımlarını eleştiren, popülist vaatlerde bulunan muhalefete karşı net bir duruş sergileyen Erdoğan, "Muhalefetin sorumsuz söylemlerine rağmen oyuna gelmedik" dedi.
Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olduklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik ve jeopolitik zorlukların üstesinden gelecek güce ve iradeye sahip olduklarını vurguladı. Bu kararlı duruş, hem iç hem de dış yatırımcılara, Türkiye'nin öngörülebilir ve istikrarlı bir ekonomi politikası izlemeye devam edeceği mesajını vermeyi amaçlıyordu.
Savunma sanayii vitrinde: 'Her 3 iha'dan 2'si Türk malı'
Konuşmasında, Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği en büyük başarılardan biri olarak gösterdiği savunma sanayiine özel bir parantez açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alandaki gelişmeleri, Türkiye'nin teknolojik atılımının ve küresel rekabet gücünün bir sembolü olarak sundu. "Silahlı-silahsız insansız hava araçlarında (İHA) önde gelen ülkeler arasına girmeyi başardık" diyen Erdoğan, bu başarının somut bir verisini de paylaştı: "Dünyada satılan her 3 İHA'dan 2'sini Türk firmaları üretiyor."