Okullar tatil, 65 yaş üstü evlerde... Pek çok insan evden iş yapıyor. Akşamları dışarı çıkmak yok. Hafta sonu gezmeleri yok. 7-24 Hep beraberiz... Bu korona virüsü sosyal problemini de beraberinde getirdi. Size kötü bir haber vereyim, Çin'de salgın sonrası boşanmalar artmış.
Bizde de gelişmeler pek iç açıcı değil. Brüt olarak yıllarca yan yana yaşayanlar, ilk kez net olarak birlikte yaşamaya başladı... Görüldü ki, bu durum bizdeki sabit ücret gibi, brütü fena olmasa da neti çok az kişiyi tatmin ediyor.
Kaldırımın üstünde dalgın dalgın oturuyordu. Yaşı 65'ten büyük gözüktüğü için güvenlik görevlileri evine gitmesi için uyarıda bulundu... Onlara ters ters bakan adam; “nereye gideceğim, zaten oradan kaçtım. Evdeki, korona virüsünden beter...”
Tabii anlamışsınızdır, karısından söz ediyor.
Oysa bir hafta önce aynı adam arkadaşlarıyla buluşabiliyordu, kahvede biri iki el oyun oynayabiliyordu, hiç olmadı belediye otobüsüyle bedava seyahat avantajıyla şehir turu yapabiliyordu...
Daha genç olanlar zaten zamanlarının büyük bölümünü dışarıda geçiriyordu. Çalışan eşlerin bir araya gelebilmesi büyük şanstı... Çalışmayan kadınların günleri vardı, sosyal aktiviteleri vardı.
Azalsa da misafirlikler vardı.
Şimdi hiç kimsenin özel hayatı yok. Herkes birbirine mecbur. Eve yatmaktan yatmaya gelen delikanlı artık kös kös oturmak zorunda. “Arkadaşlarla buluşacağız, maç yapacağız” lafı sanki tarih öncesinde söyleniyordu.
Kadın dernekleri acil şiddet hatlarına gelen başvurunun çok arttığını açıkladı...
Yani kavga dövüş, aile içi şiddet birden tavan yaptı.
Bir lise öğrencisi, “ Okullar tatil olduğundan beri annem her gün Çin'e beddua ediyor”diye paylaşım yapmış.
Yani sudan çıkmış balığa döndük.
Yine de o kadar karamsar olmamak lazım. Sosyal madyada bir adam, “Birkaç gündür sohbet ediyoruz. Eşim baya iyi kadınmış” diye yazmış.
Demek ki krizi fırsata çevirenler de var...