Türkiye'nin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Fatih Altaylı, 104 gündür devam eden tutukluluğunun ardından bugün ilk kez özgürlüğü ve meslek onuru için savunma yapacak. Kendi adını taşıyan YouTube kanalındaki bir yayınında sarf ettiği sözler gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Altaylı'nın davası, Silivri Açık Ceza Yerleşkesi'nde bulunan 2 No'lu duruşma salonunda görülecek. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle bir gazetecinin bu denli uzun süre tutuklu yargılanması, basın özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı konularında süregelen endişeleri yeniden alevlendirdi. Duruşmayı çok sayıda meslektaşı, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin izlemesi bekleniyor.
İddianamedeki ağır suçlama
Hazırlanan iddianamede, Fatih Altaylı hakkında "Cumhurbaşkanını tehdit" suçundan en az beş yıl hapis cezası talep ediliyor. Soruşturmanın temelini, Altaylı'nın yayınında Osmanlı tarihindeki padişahların tahttan indirilme süreçlerine atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldığı iddiası oluşturuyor. Savcılık, bu sözleri doğrudan bir tehdit olarak yorumlarken, Altaylı'nın avukatları ise ifadenin tarihi bir analiz ve siyasi bir eleştiri olduğunu, hiçbir şekilde tehdit unsuru barındırmadığını savunuyor. Bugün yapılacak duruşmada Altaylı, hakkındaki bu ağır suçlamaya karşı savunmasını yaparak, sözlerinin arkasındaki bağlamı ve niyeti mahkeme heyetine anlatacak.
"İddianame basına benden önce dağıtıldı"
Fatih Altaylı, tutukluluk sürecinde avukatları aracılığıyla yaptığı bir açıklamada, adil yargılanma ilkesinin daha en başından zedelendiğine dikkat çekmişti. Hakkında hazırlanan iddianamenin, yasal bir zorunluluk olmasına rağmen kendisine veya avukatlarına tebliğ edilmeden önce yandaş basına servis edildiğini belirten Altaylı, bu durumu eleştirmişti. O dönem yaptığı açıklamada Altaylı, "Yani beklemediğim bir iddianame değil ama yasaya da uygun değil. İlginç olan, iddianamenin avukatlarımdan önce basına dağıtılmasıydı," ifadelerini kullanmıştı. Bu usulsüzlüğe rağmen hukuka olan inancını koruduğunu belirten duayen gazeteci, "Hak yerini bulur. Bunu biliyorum. Adalet bir şekilde tecelli eder. Kimse dertlenmesin," diyerek sevenlerine ve kamuoyuna mesaj göndermişti.
