Adam kameraların karşısına geçmiş konuşuyor;
“Cerattepe'de o ormanda ağaçları ilk kesen eylemciler oldu. Yolu kapatmak için. Hata yapmışlar. Gerekli cezayı vereceğiz. Biz burada çevre ve ormanı korumak için gereken her şeyi yaptık. Daha başka tedbir almak gerekirse alırız.”
Zannedersiniz ki millettin şeyini şey yapan çirkin müteahhidin avukatı konuşuyor. Hayır, konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu...
Eylemcilerin kestiğini söylediği ağaçlar, kendi Genel Müdürünün açıklamasına göre 4 adet 30 santim çapında ladin. Peki önce bakır madeni olacağı söylenen, daha sonra altın ve bakıra çevrilen madenin açılmasında kesilecek ağaç miktarı ne kadar? Bakan cüzi bir miktar diyor, utanıyor rakam vermiyor. Yandaş müteahhit bu sayıyı 3 bin 500 olarak açıklıyor. Mahkeme tutanaklarına geçen miktar ise sıkı durun, tam 50 bin 300 adet.
Gerçek bir doğa katliamı. Dünyanın en nadide doğa güzelliklerinden birinin yok edilmesi. Ekolojik dengelerin yok olması. El değmemiş ekosistemin yerle bir edilmesi. Genetik özelliği bozulmamış Kafkas Arısının neslinin kurutulması. Çevreye ihanet eden her türlü pis oyun bu coğrafyada sergileniyor.
Bunların “Doğayı sev, yeşili koru” anlayışları çok farklı. “Doğayı sev”i “doları sev”e çevirmişler. Korudukları yeşil de haliyle yeşil dolar oluyor.
2008 yılında yörede milyon dolarlarla alınan işletme ruhsatı 2010 yılında Danıştay tarafından iptal edilmiş. 2010'da yapılan yasa değişikliğiyle alınan yeni ruhsat, bir şekilde şimdiki yandaş müteahhide devredilmiş. Yandaş müteahhit deyip geçmeyin. Alüminyum madenleri, köprüler, otoyollar, elektrik dağıtımları, hızlı trenler ne isterseniz emrine verilmiş. Bu da yetmemiş 425 milyon liralık vergi borcu bir kalemde silinmiş. Anlayacağınız yandaşlıktan, din kardeşliğinden payına düşeni fazlasıyla almış. E tabii ona da milletin şeyine şey yapmak düşmüş. Çok merak ediyorum milletin şeyine şey yapan insanların, sabah kalktıklarında baktıkları aynaya tükürme ihtiyacı duyup duymadıklarını?
Şimdi bütün korkuları Cerattepe'nin ikinci bir gezi direnişine dönüşmesi. Yandaş gazetelerinde her türlü alçakça iftirayı atıyorlar.
Çevrelerini cesurca koruyan Artvinlileri ve onlara destek olan çevre dostlarını PKK'lı olmakla, vatan hainliğiyle suçluyorlar. Yörede sembolik bir değere sahip boğaları bile terörist yaptılar.
Korkunun ecele faydası yok. Ne plastik mermileri, ne biber gazları, ne TOMA'ları ne de copları bu direnişi engelleyemeyecek. Kepçelerini, dozerlerini, yeşil dolarlarını toplayıp defolup gidecekler.