Son dönemde ortaya çıkan belgeler gösteriyor ki birçok kulübün tarihi doğru yazılmamış... Dönemin şartlarında belgelerin korunamaması veya kaybolması nedeniyle günümüze kulaktan dolma bilgilerle gelinmiş... Türk futbolunun birçok kulübünün kuruluş tarihlerinden, kurucularına, renklerinden amblemlerine kadar birçok bilginin yanlış olduğu tarihçiler tarafından zaman zaman ortaya çıkarılıyor. Son olarak Göztepe'nin bilinmeyen tarihi... Sinan Genç, Bedri Cumhur Doğu ve Fethi Aytuna tarafından yapılan geniş çaplı Göztepe tarihi araştırmasında Göztepe'nin Altay’dan kopan bir kulüp olmadığı ortaya çıktı. Altay’dan ayrılan (istifa eden) futbolcuların kurulmakta olan Göztepe’ye dahil olduğu bir kulüptür. Tren yolculuğu ve kavga olayı doğrudur ama trenden inme olayı da doğru değildir. Söz konusu yolculuk 31 Temmuz 1925 günü gerçekleşmiş trendeki tartışma sonrasında semtçilik yapılmasından rahatsız olan Göztepeliler (Ferit-Fehmi Simsaroğlu, Nebil-Vedat Çobanoğlu, Necati Karagözoğlu, Muzaffer Koral) 8 Eylül’de yapılan kongrede Altay’dan istifa etmişlerdir. Gençler istifanın ardından Rahmi Filibeli, Muammer Akar, Ahmet Serimoğlu, Nüzhet Bandak, Naci Elbirlik ve Alladdin Kazanova’nın kurmakta olduğu (14 Haziran 1925) Göztepe’ye (ilk adı Göztepe Zaferspor’a) dahil olmuşlardır.
Altay’dan istifa edip Göztepe’ye katılan bu gençler o kadar asil ve o kadar onurlu insanlardır ki Altay’ı yüzüstü bırakmamak adına 10 Eylül 1925’te Altay’ın Bulgaristan şampiyonu Levski maçında oynamış ve eski takımlarını belkide uğrayacakları hezimetten kurtarmışlardır. Maç 0-0 bitmiş Altaylı taraftarlar istifa edip semtlerinin takımı Göztepe’ye dahil olmaya giden bu asil gençleri ayakta alkışlamıştı. Bu gençler Altaylı’ların geri dönün çağrısına, ‘Biz ait olduğumuz yere gidiyoruz’ deyip Türk Futbol Tarihine adını altın harflerle yazdırmış Efsaneler kulübü GÖZTEPE’nin kurucuları (Göztepe’nin resmî kuruluşu Ekim 1925’tir) arasında yer almıştır.
Son söz
Göztepe Altay’dan kopan bir kulüp değildir.
Hayat gerçeklerden ibarettir, gerçekler belgelerde gizlidir.
Ve o belgeler asla yalan söylemez.
Tarihine, destanlarına, efsanelerine sahip çık. Göztepeliysen gerçek tarihini oku, okut, anlat, Göztepe’yi Göztepe yapanları yaşat. Yaşat ki Göztepe yaşasın, efsaneler yaşasın. Bu görkemli tarihi ve o tarihin kahramanlarını çoluğuna çocuğuna miras olarak bırak. Yoksa destanlar yazan atalarının kemiklerini sızlatmakla kalmaz, kralıyken dün olduğu gibi yarın da başkalarının yazdığı tarihİn figüranı olursun.
