İzmir’de başlayan metro ve tramvay çalışanlarının grevi hafta başı olması nedeniyle de kentin bir kaos yaşamasına neden oldu.
İlerleyen saatlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı önlemler sayesinde kriz biraz azalmış görünse de halkın konforu ile ön plana çıkan raylı sistemi kullanamaması yurttaşları etkileyecek gibi..
Grevin çalışanlar için bir hak olduğuna inananlardanım. Sendikaların günümüzde içinin boşaltılmış olmasını üzülerek gözlemliyorum ama yine de çalışanların sendikalı olması Türkiye’de önemli bir durum.
Sendika sadece çalışanların ücretleri ile ilgilenmemeli. Son yıllarda ülkeyi yönetenlerin yarattığı kaos pahalılık, enflasyonun faturasını elbet çalışanlar ödüyor önemli ölçüde.
Burada bir nokta koymamız gerekiyor. AK Partili belediyelerde kılını bile kıpırdatamayan işçiye karşın, CHP’li belediyelerde tüm çalışanların sendikalara üye olması söz konusu.
Bu yüzden söz elbet İzmir halkının. İktidarın temsilcisi AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’nın önce sayısız partili belediyesinde olmayan sendikayı ve toplu sözleşmelerini açıklamasını ardından eleştirmesini öneriyorum.
Gelelim İzmir’deki greve. Başkan Tunç Soyer, çalışanlarına teklif edilen ve sendikanın istediği ücretleri kendi sosyal medyasından yayınladı.
Buna göre sendika 39 bin 685 lira istediği en yüksek ücrete karşılık Belediye 25 bin 9 lira önerdi. En düşük ücret ise belediye tarafından önerilen 22 bin 105 liraya karşılık sendikanın istediği 33 bin 813 lira oldu.
En yüksük ücrette yaklaşık 14 bin 680 liralık fark var. En düşük ücretteki fark ise 11 bin 700 lira dolayında. Bu rakamlara yol parası yemek parası ve izin parası da dahil değil.
Bu farklarla bu grev çözülür mü bilemem. Ama aradaki fark gerçekten büyük.
AK Parti’nin İstanbul ve Ankara’yı yönettiği zamanlarda biliyoruz ki Hükümetler hemen anında erteleme kararı alıyor ve işçiyi greve çıkarmıyordu. Bunu da kamu yararı olarak açıklıyorlardı.
İzmir’de grev söz konusu olduğu için böyle bir müdahaleyi beklemiyorum açıkçası. Yerel seçimlere giderken bundan yararlanacağını düşünenler çıkabilir.
İzmir halkının bu süreçte çekeceği zorlukları biliyorum. Kendi adıma bu grevden işçinin de istediği ölçülerde yararlanamayacağı endişesini duyuyorum.
Zira, halkın bir bölümü bu ücretleri gördüğünde sendikacılara da tepki gösterebilirler. Benim dileğim, bir uzlaşmanın sağlanmasıdır elbette.
Bunu da sendika ile işverenin birbirini tehdit eden bir tavır dışında yapması en doğrusu olacaktır.