Siyaset, aslında insanların huzuru için yapılır.
Gerginlik siyasetin içinde olsa da, tuzu biberi diye bakmak gerekir.
Bu yüzden mizahçılar için en iyi malzeme siyasetçilerdir.
Türkiye'de de bu yönde örnekler çoktur.

Şimdilerle her ne kadar siyasetçileri. Özellikle de iktidar mensuplarını mizahi de olsa eleştirmek, hakkınızda dava açılmasına neden olsa da, mizah her zaman iyidir.

Sosyal medyada son zamanlarda dolaşan bir soru var.
“Bir tavuk yolun karşısına neden geçer?”
Milyonlarca kişi, bu soruya farklı farklı yanıtlar vermiş.
Bir okurum da bu soruya siyasetçilerin nasıl yanıt verebileceğini düşünmüş ve kendince mizah yapmış.
İşte, “Bir tavuk yolun karşısına neden geçer?” sorusuna siyasi liderlerin vereceği muhtemel cevaplar:

Süleyman Demirel: “Tavuk geçmişse geçmiş, geçmemişse geçmemiştir...”
Tansu Çiller: “Bu memleket uğrunda karşıdan karşıya geçen tavuk da bizimdir, tavuğun üstünden geçen traktör de bizimdir....”
Recep Tayyip Erdoğan: “Eyy tavuk! Karşıdan karşıya geçmesini senden öğrenecek değiliz. Zaten bu tavukların birçoğu dış mihrakların maşasıdır...”
Bülent Arınç: “Tavuğun karşıdan karşıya geçmesi çok manidardır...”
Abdullah Gül: “Bana böyle bir bilgi verilmedi ama karşıdan karşıya geçtiyse hükümet gereğini yapar...”
Ahmet Davutoğlu: “Karşıdan karşıya geçen bu tavuğu şiddetle kınıyorum. Kimse asfaltımızın gücünü test etmeye kalkmasın...”
Kemal Kılıçdaroğlu: “Bu tavuğun böyle rahat davranmasına izin verenler bunun hesabını verecek. Bu işin peşini bırakmayacağız. Gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne gideriz. Hodri meydan...”
Sırrı Süreyya Önder: “Bırakın geçsin, geç hele geç geç...”
Devlet Bahçeli: “40 yapar...”
İ. Melih Gökçek: “Biz yol yapmasaydık, tavuk karşıya geçemezdi...”
Selahattin Demirtaş: “Seni karşıya geçirtmeyeceğiz...”
Cübbeli Ahmet Hoca: “Bırak şimdi tavuğu yahu. Sen sırattan karşıya geçebilecek misin onu düşün?”
Nihat Hatipoğlu: “Arabalar tüm hızıyla geliyordu. Tavuk karşıya geçmeye çalışıyordu. Kornalar susmak bilmiyordu. Tavuk karşıya geçmek için her hamle yaptığında arabalardan ürküp geri kaçıyordu. Yeter diyordu tavuk, yeter…
***
Kıssadan hisse;
Gülmek insanın ömrünü uzatır.
Vakit buldukça bol bol gülün.
Bakmayın siz, etrafındakilerinizin ne dediğine.
Zil çalmadığı sürece zil değildir.
Şarkı söylenmediği sürece şarkı değildir
Gülmek içimizde tutsak olsun diye yaratılmamıştır.
Gülebildiğiniz sürece insansınızdır…