Türkiye ekonomisini sarsan operasyonun fitili, 6 Ekim 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla ateşlendi. Türkiye'nin en büyük 5. sanayi kuruluşu olan İstanbul Altın Rafinerisi'ne (İAR) yönelik "örgütlü şekilde kamu zararına yol açmak" suçlamasıyla dev bir operasyon başlatıldı. Soruşturma dosyasına göre şirket, paravan firmalar aracılığıyla yurt dışından getirilen altınları Türkiye'de üretilmiş gibi gösterip, bu ürünler üzerinden sahte belgelerle hayali ihracat gerçekleştiriyordu. Bu yöntemle devletten milyonlarca dolarlık haksız teşvik alındığı iddia edildi. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin 12 ilçede düzenlediği eş zamanlı baskınlarda, aralarında İAR'ın patronu Özkan Halaç ve genel müdür Ayşen Esen'in de bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 20'si tutuklanarak cezaevine gönderildi.​

Villanın kilerinden 3 milyarlık servet çıktı

Soruşturmayı derinleştiren jandarma ekipleri, operasyonun en çarpıcı detayına İstanbul Bakırköy'e bağlı Florya'da ulaştı. Baskın yapılan adreslerden biri, İAR'ın geçtiğimiz Mayıs ayında hayatını kaybeden kurucusu Fazıl Halaç'ın kız kardeşi ve mevcut patron Özkan Halaç'ın halası olan N.K.'nın villasıydı. Villada yapılan detaylı aramada, evin kiler bölümünde zulalanmış halde, fiziki olarak 500 kilogramın üzerinde külçe altın bulundu. Piyasa değeri güncel kurlarla yaklaşık 3 milyar Türk Lirası'nı aşan bu devasa servetin ortaya çıkması, operasyonun seyrini değiştirdi ve soruşturmaya yeni bir boyut kazandırdı.​

Ailenin savunması: "Dededen miras kaldı"

Gözaltına alınan ev sahibi N.K. ve çocukları, verdikleri ilk ifadede kilerde bulunan yarım ton altının kaynağına ilişkin dikkat çekici bir savunma yaptı. Aile, ele geçirilen altınların, 8 Mayıs 2025'te vefat eden ve şirketin kurucusu olan dedeleri Fazıl Halaç'tan kendilerine miras olarak bırakıldığını öne sürdü. Ancak savcılık kaynakları, bu kadar büyük miktardaki fiziki altının bir konutun kilerinde saklanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu değerlendiriyor. Yetkililer, altınların "hayali ihracat" ve kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetlerden elde edilen bir servet olup olmadığını çok yönlü olarak araştırıyor. Bu durum, Halaç ailesi içinde daha önce de gündeme gelen miras kavgalarını yeniden akıllara getirdi.​

İmamoğlu, “ihaleye fesat karıştırma” davasından beraat etti
İmamoğlu, “ihaleye fesat karıştırma” davasından beraat etti
İçeriği Görüntüle

Soruşturma genişletiliyor

Türkiye'nin sanayi devlerinden birine uzanan bu operasyon, kamunun nasıl zarara uğratıldığına dair önemli ipuçları barındırıyor. Soruşturma dosyasında, paravan şirketler ağı kullanılarak toplamda 543 milyon dolarlık sahte ihracat beyan edildiği ve bu yolla devletin 12 milyon dolar zarara uğratıldığı belirtiliyor. Kilerde bulunan altınların bu yasa dışı organizasyonla bir bağlantısının olup olmadığı, yapılacak balistik ve kimyasal incelemelerin ardından netlik kazanacak. Olay, Türkiye'de sermaye ve suç ilişkileri üzerine yürütülen tartışmaları yeniden alevlendirirken, soruşturmanın önümüzdeki günlerde yeni gözaltılarla genişleyebileceği öngörülüyor.​

Kaynak: HABER MERKEZİ