Alışveriş merkezleri, kısa adıyla AVM'ler, Türk insanın sosyalleşme mekanları haline geldi. Mağazası, restoranı, barı, kafesi, kuaförü, sineması tek bir yerde olunca, böylesi kolayımıza geliyor herhalde.
Tabii bu kadar talep olunca, şehirlerimiz de AVM'lerle dolup taştı. İzmir'de mesela Balçova'da yan yana dört tane AVM dizili. Karşıyaka Mavişehir'de karşılıklı iki tane vardı, bir tane de yanlarına kardeş geliyor. Artık birinden çıkıp diğerine geçer, daha çok para harcarız.

***

AVM karşıtı değilim aslında, elbette büyük kolaylık sağladığı durumlar var. Benim lafım aşırılığına.
Aşırılık demişken, AVM'lerin sayısındaki aşırılığın yanında içeriğinde de aşırıya kaçıldığı oluyor.
Ankara'da Nata Vega AVM'yi duymuşsunuzdur belki. Aslında bu AVM, yaban hayvanlarını camekan bölmelerde sergilemesiyle adını duyurdu!
AVM'nin ikinci katında Aqua Vega Akvaryum adlı işletmede sergileniyor yaban hayvanları. Hani mağazası, restoranı, barı, kafesi, sineması bir yerde dedim ya, işte bunda hayvanat bahçesi de AVM hizmetine dahil.
Vallaha bravo! Vatandaşın sosyalleşme girişimine dev destek. Kimin aklına gelirdi, asıl yeri vahşi doğa olması gereken “yaban” hayvanlarını alıp camdan kutucuklara koyup AVM girişinde sergilemek?
Bizler, “hayvanat bahçelerini kapatın”, “vahşi yaşamı özgür bırakın”, “hayvanları hapsetmeyin” diye çırpınırken, adamlar hayvanat bahçesini AVM'nin içine taşımışlar.

***

“Yok artık” diyeceksiniz. “Böyle bir şeye devlet nasıl izin verir” diye soracaksınız.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ankara’da, Nata Vega AVM’de birçok yaban hayvanının camekân bölmelerde sergilenmesiyle ilgili HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir'in soru önergesine yanıt verip, bu konudaki soru işaretlerini dağıttı çok şükür!
Cumhuriyet'te yer alan habere göre; Orman ve Su İşleri Bakanlığı, söz konusu cam kafeslerin bulunduğu katın bizzat “hayvanat bahçesi” olduğunu bildirdi. Ve şöyle devam etti: “Aqua Vega Hayvanat Bahçesi’nin 10 Nisan 2012 tarihinde Bakanlığın 9. Bölge Müdürlüğü’nce ruhsatlandırılmış olup işletmenin ruhsat süresi 23 Kasım 2022 yılına kadardır.”
Pes! Bir AVM düşünün, bir katı komple hayvanat bahçesi. Üstelik ruhsatlı, izinli.
Bu haberi okuyunca, “biz daha çok bekleriz hayvanat bahçelerinin kapatılmasını” diye düşündüm. Sonuçta AVM içinde bile hayvanat bahçesine izin veren, destekleyen bir “anlayış” varken, normal (en azından açık alanlarda, hayvanların toprağa basabildiği) hayvanat bahçelerinin kapanmasını beklemek naiflik olur.
Barınaklara, kafeslere, camdan kutulara hapsettiklerimizin “can” olduğunu ne zaman anlayacağız acaba?