Türkiye'nin 21. ci yüzyıldaki şu fotoğrafına bakar mısınız ; Ekonomik kriz, gelir dağılımındaki giderek derinleşen uçurum, her alanda kendini gösteren kutuplaşma,ülkenin kuruluş değerlerinin, demokratik, laik hukuk devletinin aşınımı, yargı bağımsızlığına güvensizliğin giderek artması ,çocukları, kadınları koruyamayan yozlaşmış bir yapı.

Liyakat yerine yandaşlığın geçtiği, tarikatçılığın merkeze konumlandığı bir çürümüşlük...
  Bu mudur bu güzel ülkenin hakettiği düzen? Bunlara bölgedeki savaşı, iç çatışmaları, göçlerin yarattığı demografik değişimleri de katarsanız (Ne olacak halimiz ?) diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.
                     Ne olacağını bilmiyoruz da ne olması gerektiğini söylemek mümkün.Bakın son siyasal anketlere; AREA dlı şirketin son yaptığı asraştırmaya göre AKP'nin oy oranının ilk kez yüzde 30'un altına düşerek 29'a gerilediği görülmekte. Son yerel seçimlerde sandıktan birinci parti olarak çıkan CHP ise yüzde 32.1 oran ile ilk sırada yer almakta.MHP de genel seçimlere göre oy oranını 0.3 oranında artırarak10.4'lük bir orana erişmiş. Seçimlere Yeşil Sol Parti adıyla katılan DEM ise yüzde 8.8 olan oy oranını 9.6'ya getirmiş.İYİ Parti 3.6 puan kaybıyla 6.1'e gerilemiş.Zafer Partisi oy oranını iki katından fazla artırarak yüzde 5'lere ulaşmış.
                    Bu rakamlar göstermekte ki seçmen tercihlerinde önemli bir oranda değişiklik yaşanmakta. Bu tercihler bugünkü iktidarın karşılığı mı? Elbette hayır. Bakın ORC araştırmanın son anketinde seçmenin iktidar değişikliği talebi nasıl ortaya çıkmış; Ankette (Sizce erken genel seçim olmalı mıdır?) sorusuna yüzde 47.5 'i 'Evet' yanıtı verilmiş. Yüzde 13 'ü fikrini açıklamazken yüzde 39.5 in yanıtı ise 'Hayır ' .
                   Rakamlar açık-seçik şunu ortaya koymakta; Halkımız bu iktidarın gitmesini, dertlerinin en aza inmesini istiyor. AKP'ye destek kesintisiz azalırken ,erken seçim talebi sürekli artmakta....
                   Peki nasıl olacak ? Erken seçim koşulları belli .Üstelik de artık ''Erken Seçim '' değil, ''Derhal seçim'' gündeme gelmeli.
                   Anayasamızın 116. maddesine göre seçimlerin olağan tarihinden önce yapılması için TBMM üye sayısının belirli çoğunluğunun sağlanması ya da Cumhurbaşkanı kararı gerekmekte. Anayasaya göre TBMM oy sayısının beşte üç çoğunluğunun yani en az 360 milletvekilinin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi gerekmekte.Bugün için hiçbir partinin böyle bir çoğunluğu bulunmadığından partiler arası bir uzlaşma kaçınılmaz .Son genel seçimlerden bu yana 2 yıl geçmediği için Meclise yeni giren milletvekillerinin özlük hakları kazanamamasından dolayı 'seçimlerin yenilenmesine ' razı olması da ayrı bir sorun.
                     Ancak şu görülüyor ki mevcut iktidarın bu sorunları çözmesi olanak dışı.İktidarın bıçağı, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin,çiftçinin kemiğine dayanmış durumda.Çok iyi biliyoruz ki hem AKP'de hem de MHP'de mevcut durumdan memnun olmayan onlarca milletvekili var.Ülkenin bu ağır sorunları atlatmasının ancak bir iktidar değişikliği ve parlamenter sisteme geçişle mümkün olabileceğini görme zamanı artık.Bu da'Erken Seçim' ile değil, ''Hemen Seçim'' ile mümkün görünmekte...