Çukuralan Altın Madeni'nde hukukun h’si kalmadı

Cangı, yeraltı madenciliği konusunda ciddi endişelerinin bulunduğunu, mevcut ÇED sürecinin açık ocak madenciliği için yapıldığını ve yeraltı galerilerinin çevresel etkilerinin doğru bir şekilde değerlendirilmediğini belirtti. Cangı “Şu anda o galerilerin nereye kadar gittiği, nereleri etkilediği, yeraltı su yollarını nasıl etkilediği, yeraltı sularının azalmasına, kurumasına ve yön değiştirmesine nasıl etkide bulunduğunu bilemiyoruz. Şu anda Çukuralan Altın Madeni'nde hukukun h’si kalmış değil. Zaten Çukuralan Altın Madeni'nin yaratmış olduğu tahribat somut olarak tespit edilmiş olsa, hiçbir şekilde bu işletmeye izin verilmez. Ancak yine atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Mahkemeler de eskisi gibi kararlar vermez oldu. Çevre Hukuku, Çukuralan’ın çukuruna gömüldü.” Diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesine Çağrı

Kusmak orucu bozar mı? Diyanet'ten oruç tutanları ilgilendiren önemli açıklama Kusmak orucu bozar mı? Diyanet'ten oruç tutanları ilgilendiren önemli açıklama

ÇED olumlu kararının iptali için yeniden dava açacaklarını belirten Cangı “Dava sırasında şimdiye kadar girilmeyen yer altı ocağında keşif yapılmasını isteyeceğiz. Mahkeme heyetiyle galerilere girip yer altında ne olup ne bittiğinin tespitini yapacağız. Bu davalar sonucu ne olursa olsun, işlenen suçların belgelendirildiği davalar haline gelmiş durumda. Bu da belki gelecekte bu hukuksuzluklara ilişkin işlem yapılmasını ve gereken hesabın sorulmasını sağlayacak.” Dedi.

Süreçle ilgili önceki davaları İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte açtıklarını belirten Cangı “bu davayı da ortaklaşa açma çağrısında bulunuyorum” dedi.

Çevre platformlarından tepki

Dikili Çevre Platformu Kurucu Üyesi Gazeteci Oben Ulu, verilen kararın bölgenin ekosistemini büyük risk altına soktuğunu belirtti. Ulu, gazetemize yaptığı açıklamada şunları ekledi:

“Yerin 230 metre altında ki cevheri almak için kullanılan su yeryüzüne boşaltılırken, ağır metal yüklü suların Çökek deresine verilmesi bizi çok endişelendiriyor. Çökek deresi de Nebiler Şelalesine oradan yeraltı sularına ve denize kadar ulaşıyor. Burası ayrıca dünyaca ünlü Kozak Yaylasını da içine alıyor. Maden yıllardır buradaki yaşama, çam ağaçlarına zarar veriyor. Bu duruma çevre halkı ve çevreciler tepkili. Başta EGEÇEP, Bergama Çevre Platformu ve Dikili Çevre Platformu yaşanan hukuksuzluğa karşı mücadelesini sürdürecektir. Yargının burada yaşanan ekolojik yıkıma dur demesi için elimizden geleni yapacağız.”

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, kamuoyuna yaptığı açıklamada “Bu projeye karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile açtığımız davalarda lehimize kararlar çıktı. Kararlarda, ‘projenin bu hali ile işletilmesi durumunda fiziksel ve biyolojik çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribine, bozulmasına ve yok olmasına neden olacağı’ vurgusu yapıldı. Buna rağmen Bakanlık yargı kararlarını yok sayarak şirketin önünü açmıştır” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi