İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “yolsuzluk” iddiaları kapsamında tutuklanırken, “kent uzlaşısı” soruşturması kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu karar, siyasi çevrelerden büyük tepki topladı. CHP, DEVA Partisi, DEM Parti ve diğer muhalefet partileri, tutuklama kararını “siyasi bir kumpas” olarak nitelendirerek, hukuk ve demokrasi adına endişelerini dile getirdi. İşte, siyasilerden gelen tepkiler ve açıklamalar…
Açıklamalardan bazıları şöyle:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut: Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile çalışma arkadaşları, kurgulanmış bir davayla, siyasallaştırılmış yargı kumpasıyla, hukuksuzca tutuklanmıştır. Siyasi ihtiraslarıyla bugün bu siyasi kumpası kuranlar bu utanç verici karara imza atanlar yarın bağımsız bir yargı önünde hesap verecek, demokrasi tarihimizde de utançla hatırlanacaktır. Masa başı oyunlarıyla halkın iradesini gasp eden, demokrasiye darbe niteliğindeki bu karar halkın vicdanında yok hükmündedir. Beyhude çabanız sonuç vermeyecek. Kaybedeceksiniz!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Hiç uyumadan oy kullanmaya geldik. Haberi şimdi aldık. Hukuk sistemimiz adına utanıyoruz. Yargılama esnasında gördük ki soruşturmanın gizliliği kavramı var ancak oradaki ifade adeta 5 dakika sonra Türkiye'ye servis edildi. Bir diğer konu, avukatların ulaşamadığı bilgileri televizyonda izledik. Bu da işin siyasi olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemiz adına utanç verici. Bütün dünyada bu konuda yayınlar yapıldı. Hukuk ve demokrasi sorgulanmaya başlandı. Bunun sonucunda 26 milyar lira havaya uçtu.
SOL Parti: Bu halk size teslim olmaz! Karşısına çıkan adayları hapse attırarak ayakta kalmaya çalışan tek adam rejimi, bundan böyle karşısında halkı bulacak. Bu ülke saltanat heveslilerine teslim olmayacak. Umudumuzu kendi gücümüzden, gençlerimizden alacağız. Geleceği hep birlikte kazanacağız.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun uydurma gerekçeler ve siyasi saiklerle tutuklanmasını en güçlü şekilde reddediyoruz! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve arkadaşlarının tutuklanmasıyla, milyonlarca yurttaşın iradesine siyasi müdahale yapılmıştır. Türkiye’de günlerdir gerilimi arttıran ve toplumu huzursuzluğa sürükleyen bu anlayış, Türkiye’nin iç barışına en büyük zararı vermeye devam ediyor. 16 milyonun iradesine darbe yapılması Türkiye’deki siyasi, ekonomik ve toplumsal gerilimleri daha fazla tetiklemiştir. İstanbul halkının seçme-seçilme hakkını hiçe sayan, yargıyı siyasi bir müdahale aracına dönüştüren bu hukuksuzluğu en güçlü şekilde kınıyorum. Bu karardan hızlı şekilde dönülmesi çağrısı yapıyorum. Hakkâri’den İstanbul’a uzanan irade gasplarına karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Güzel ülkemize yazık ediyorsunuz. Soruşturma usul ve esaslarını yok sayarak, adalete güveni yok ederek, yargıyı araçsallaştırarak elde edeceğiniz tek şey daha fakir ve daha mutsuz bir Türkiye olur. Gençlerimizin umutlarını, ülkemizin geleceğini bir inat uğruna, iktidarınızı korumak için heba edemezsiniz. Bugün istediğinizi elde etmiş gözükebilirsiniz ama kaybettiğinizin farkında bile değilsiniz. Üstelik sadece kendinize değil, hepimize kaybettiriyorsunuz. Meşru zeminde anayasal hakkını kullanarak bu sürece itiraz eden, yapılanları reddeden her bir vatandaşımızın da sağduyuyu elden bırakmamasını rica ediyorum.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı: Recep Tayyip Erdoğan; sırf sana karşı seçimi kazanabilir diye Avrupa’nın en büyük kentinin belediye başkanını tutuklatmayı göze alıyorsun. Herkes, her şeyin farkında. Sen güçlü değilsin. Kaybedeceksin.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: Sandıkta yenemediğini mahkemeyle yendiklerini sanıyorlar. Yazıklar olsun.
EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan: Saray yargısının kararları yine saray medyasından geldi. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere onlarca tutuklama.. Yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; tek adamın fermanlarıyla ağırlaşarak, büyüyerek gelen ekonomik ve politik felaketlere engel olmanın tek bir yolu var: GENEL GREV GENEL DİRENİŞLERLE HAYATI DURDURMAK! Yasaklara rağmen fabrika fabrika yanan çoban ateşi grevler, gençlerin boykot çağrıları, üretici köylülerin protestoları, meydanları dolduran milyonlar. Bunu hep birlikte başarabiliriz.
