Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan trafik güvenliği, motosikletler söz konusu olduğunda daha da endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) 2025 yılı temmuz ayı verilerine göre, ülke genelinde trafiğe kayıtlı yaklaşık 6 milyon 770 bin motosiklet ve yük motosikleti bulunuyor. Ancak bu devasa filonun sadece 2 milyon 417 bini, olası bir kazada karşı tarafın maddi ve bedeni zararlarını karşılayan zorunlu trafik sigortası poliçesine sahip. Bu durum, trafikteki her 10 motosikletten neredeyse 7'sinin sigortasız olduğunu, yani sigortalılık oranının sadece yüzde 35,7 gibi tehlikeli derecede düşük bir seviyede kaldığını gösteriyor. Başka bir deyişle, yollardaki 4.3 milyondan fazla motosiklet, herhangi bir kazaya karıştığında hem kendi sürücüsü hem de zarar verdiği masum insanlar için devasa bir mali ve hukuki boşluk yaratıyor. Bu durum, metropollerde daha da karmaşık bir hal alıyor. Örneğin, yaklaşık 865 bin 600 motosikletin bulunduğu İstanbul'da, sigortalılık oranı yüzde 52,7 ile Türkiye ortalamasının üzerinde seyrediyor. Bu rakam, İstanbul'daki sürücülerin sigorta bilincinin görece daha yüksek olduğunu gösterse de, hala şehirdeki yaklaşık 400 bin motosikletin sigortasız olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Aa 20250918 39148651 39148650 Turki Semd

Yasadaki boşluk kapanıyor mu?

Sigortasızlık oranının bu denli yüksek olmasının temel nedenlerinden biri, mevcut Karayolları Trafik Kanunu'ndaki bir istisnadan kaynaklanıyor. Kanunun 103’üncü maddesi, "motorlu bisiklet" olarak tanımlanan araçları zorunlu trafik sigortası kapsamı dışında tutuyor. Bu tanıma, benzinli motorlarda 50 cc ve altı motor hacmine sahip, elektrikli araçlarda ise güç çıkışı 4 kilovatı geçmeyen 2 veya 3 tekerlekli taşıtlar giriyor. İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) verilerine göre, Türkiye'deki toplam 6 milyon 770 bin motosikletin yaklaşık 1 milyon 200 bini bu kategoride yer alıyor. Bu durumda, trafik sigortası yaptırması yasal olarak zorunlu olan 5.5 milyon motosikletin bile yüzde 56.5’inin bu yükümlülüğü yerine getirmediği gibi daha da vahim bir tablo ortaya çıkıyor. İşte bu noktada, İçişleri Bakanlığı'nın öncülüğünde hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan yeni kanun taslağı, bu yasal boşluğu kapatmayı hedefliyor. Komisyonlardan geçen ancak henüz genel kurula intikal etmeyen taslağın yasalaşmasıyla birlikte, 50 cc altı motorlar da dahil olmak üzere tüm motorlu bisikletlerin zorunlu trafik sigortası yaptırması gerekecek. Bu adımın, özellikle şehir içi ulaşımda ve kurye hizmetlerinde yoğun olarak kullanılan bu araçların karıştığı kazalardaki mağduriyetleri önlemesi bekleniyor.

İzmir'de kentsel dönüşüm masaya yatırılıyor
İzmir'de kentsel dönüşüm masaya yatırılıyor
İçeriği Görüntüle

Patlayan talep ve motokurye etkisi

Peki, Türkiye'de motosiklet sayısı neden bu kadar hızlı bir artış gösterdi? İMAS Başkanı Hayrettin Ertemel'e göre, son beş yıllık veriler çarpıcı bir yükselişe işaret ediyor. 2020 yılında Türkiye genelinde 3,5 milyon olan motosiklet sayısı, 2025 yılı itibarıyla neredeyse ikiye katlanarak 7 milyon seviyesine dayandı. Bu yüzde 100'e yakın artışın arkasında birkaç temel dinamik yatıyor. Ertemel'e göre birinci etken, özellikle Çin menşeli, uygun fiyatlı ve erişilebilir motosiklet modellerinin Türkiye pazarına yoğun bir şekilde girmesi. Otomobil fiyatlarındaki fahiş artışlar ve trafik yoğunluğu, birçok kişiyi motosiklete birincil ulaşım aracı olarak yönlendirdi. İkinci ve belki de daha önemli faktör ise pandemiyle birlikte patlama yapan ve artık hayatın bir parçası haline gelen motokurye taşımacılığı oldu. E-ticaretin ve paket servis hizmetlerinin yaygınlaşması, on binlerce kişinin bu sektöre girmesine ve dolayısıyla motosiklet talebinin tavan yapmasına neden oldu. Ancak bu hızlı büyüme, sigortalılık oranlarına aynı ölçüde yansımadı. 2020'de yüzde 32 seviyesinde olan sigortalılık oranının, aradan geçen beş yılda sadece dört puan artarak yüzde 36 seviyesine çıkabilmesi, sorunun ne kadar köklü olduğunu gösteriyor.

Teşvik ve caydırıcılık bir arada işlemeli

Sektör temsilcileri, sigortalılık oranını artırmak için tek başına yasal zorunluluğun yeterli olmayacağını, teşvik edici ve caydırıcı mekanizmaların bir arada işletilmesi gerektiğini savunuyor. Bu yönde atılan adımlardan biri, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından hayata geçirildi. Yeni düzenlemeyle, artık ikinci el araç satışlarında trafik sigortasının, noter devir işlemlerinden önce yapılması zorunlu hale getirildi. Eskiden satıştan sonra sigorta yaptırma inisiyatifi alıcıya bırakıldığı için oluşan yasal boşluk, bu adımla kapatılmış oldu. İMAS Başkanı Hayrettin Ertemel, bu düzenlemenin olumlu etkilerinin önümüzdeki dönemde verilere yansıyacağını öngörürken, ek önlemlerin de şart olduğunu belirtiyor. Ertemel, "Teşvik noktasında fiyat ve erişim politikalarında yapılacak iyileştirmeler önemli. Sigorta primlerinde belirli gruplara yönelik sübvansiyonlar veya taksitli ödeme imkanları sunulması, sigortalılığı artırabilir," diyor.

Teknoloji devrede: kameralarla anlık denetim

Caydırıcılık noktasında ise teknolojinin sunduğu imkanlar öne çıkıyor. Ertemel, Türkiye genelinde yaygınlaşan trafik kameraları ve Plaka Tanıma Sistemleri (PTS) sayesinde, plakalar üzerinden bir aracın sigorta durumunun anlık olarak tespit edilebileceğini vurguluyor. Bu sistemle, sigortasız olduğu belirlenen araç sahiplerine adreslerine tebligat yoluyla otomatik olarak idari yaptırımlar uygulanabilir. Daha da etkilisi, bu bilginin Trafik Emniyet altyapısına entegre edilerek, sigortasız araçların rutin trafik uygulamalarında veya çevirmelerde anında tespit edilip bağlanması gibi adımların atılması. Halihazırda e-Devlet sistemi üzerinden her vatandaşın üzerine kayıtlı araçların sigorta durumunu görebildiğini hatırlatan Ertemel, bu altyapının geliştirilerek otomatik hatırlatma ve yaptırım mekanizmaları ile entegre edilmesinin, sigortalılık oranını artırmada kilit rol oynayabileceğini aktarıyor. Yollardaki milyonlarca "saatli bomba"yı etkisiz hale getirmek için Meclis'ten çıkacak yasanın, bu tür teknolojik ve idari denetimlerle desteklenmesi, trafik güvenliği için hayati önem taşıyor.

Kaynak: AA