Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı saha çalışmalarıns ilk durak olarak İzmir'den başladı. Adnan Menderes Havalimanı'na iniş yapan İmamoğlu'nu, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili karşıladı. Binlerce kişi salonu doldurarak buluşmayı adeta bir mitinge çevirdi. Salonda Manisa, Aydın, Denizli, Muğla CHP İl Başkanları ve Belediye Başkanları ile CHP Gençlik Kolları Gençlik ve Kadın Kolları Başkanları da yer aldı.
Coşkulu alkış ve sloganlar arasında konuşmasını yapan Ekrem İmamoğlu, konuşmasına başlamadan önce "Ceketi çıkar, kolları sıva" sloganlarına karşılık vererek İzmir'i selamladı.
"Meydan okumaya hazır mısınız?"
İmamoğlu İzmir'de olmanın heyecanını yaşadığını söyleyerek şunları söyledi:
"Merhana zaferin şehri İzmir. Bugün yeni bir yolculuğun ilk adımını hep birlikte atıyoruz. Başarmak için önce yola çıkmak gerekit. Şikayet ederek hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Dalga dalga büyüyerek hedefe hep birlikte ulaşacağız. Hedefimiz belli, biz yalnızca seçimi kazanmanın değil, milletçe birliğimizi, kardeşliğimizi kazanmanın peşindeyiz. Acıda ve mutlulukta tek yürek olma peşindeyiz. Milletimizi ayrıştırarak, iktidarda kalmayan bir avuç insandan bu ülkeyi kurtaracağız. Bu millet esareti asla kabul etmez. Eşitsizliği, adaletsizliği kabul etmez. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet önümüze hedef koydu. "Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak". Hak ve özgürlüklerde eşit olmak, gelir dağılımında adaletin sağlalnması, bilimde, teknolojide, üretimde öncü olmak demektir. Biz her daim bu hedefler doğrultusunda yürüdük.
Cumhuriyet Halk Partisi 23 Mart'ta gücünü ve iradesini orataya koyacak. Partimizin adayı bizzat sizlerle belirlenecek. Bunun adı demokrasi devrimidir. Devrim yapıyorsunuz. Tarihe geçiyorunuz. Bu bir meydan okumadır. 23 Mart'ta meydan okumaya hazır mısınız?"
"Kendini sultan sananlar değil, millet egemen olacak"
"Bizler cumhuriyetçiyiz, bizler demokratız. Bizim anlayışımıza göre nasıl ki vatandaşlar haklarının sahibiyse, sevgili dostlarım, üyelerine ve yoksullarına da sahip çıkar. Biz kendimizi devletin sahibi olarak görüyoruz. Devletten beklenti içinde olanlara benzemeyiz. İnsanlar işlerine göre değil, milletine hizmet anlayışıyla devlete yön vermelidir.
Millet büyüktür ve hak sahibidir. Sevgili dostlarım, devlet de milletine hizmet eder. Milletine şefkat elini uzatır, onu korur, güven duygusu aşılar. Vatan ve devrimler hepimiz için kutsaldır. Devleti yönetenler asık suratlı olmaz, vatandaşını korkutmaz, ona parmak sallamaz, ürkütmez. Yöneticiler, vatandaş karşısında adil ve hesap verebilir olmalıdır.
23 Mart’ta, işte bu inancı ve özgürlüğü Türkiye’ye getireceğiz. Sandık, iktidarın en büyük korkusudur. Peki, ne yapacağız? Onların en korktuğu şeyi, yani sandığı önlerine koyacağız! Kurtuluş yok, herkes bunu anlayacak. Kendini sultan sananlar değil, millet egemen olacaktır.
Sevgili yol arkadaşlarım, değerli dava arkadaşlarım, ön seçimde atacağınız her oy, demokrasinin ve milli iradenin gücünü gösterecek. Sandık, iktidarı titretecek! 23 Mart’ta bu düzeni değiştirmeye kararlı olduğumuzu herkese göstereceğiz ve bu mücadele dalga dalga büyüyecek.
Sevgili dostlar, normal şartlarda gerçek bir demokraside ve hukuk devletinde yaşamamız gerekirken, ne yazık ki bir baskı düzeniyle karşı karşıyayız. Milletçe giderek artan bir sürgün, baskı ve ekonomik sıkıntılar içindeyiz. Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan milyonlarca yurttaş, bu iktidarın zulmü altındadır.
Eğitim, sağlık, adalet gibi temel devlet hizmetlerinden eşit şekilde yararlanamayan milyonlarca vatandaşımız var. Peki, bu adaletsizliğe karşı durmaya hazır mıyız? Evet! Bu ülkenin milyonlarca güneşi var, hepiniz o güneşin bir parçasısınız!
Değerli dostlar, ülkeyi yönetenler işlerini doğru yapamadıkları için felaketler karşısında halkı koruyamıyor. Yangınlarda, depremlerde, hastanelerde ve güvenliğin sağlanması gereken her noktada vatandaşlar sevdiklerini kaybediyor. Zulmün altındaki sadece vatandaşlar değil; muhalefet liderleri, belediye başkanları, yerel yöneticiler ve hatta belediye çalışanları da bu baskıyı yaşıyor.
Ve sevgili dostlarım, burası çok önemli! Bu zulmü yapanlar, Cumhuriyet Halk Partisi’ni boyun eğdirerek milleti de teslim alacaklarını sanıyorlar. Ama ne biz ne de milletimiz boyun eğecek! Cumhuriyet Halk Partisi yalnızca ve yalnızca milletin iradesi karşısında boyun eğer!
İşte ön seçimde bu gerçeği hep birlikte göstereceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, zulme karşı dimdik ayakta durduğunu kanıtlayacak. Zulüm düzenini sürdürenlerin uykularını kaçıracağız!
Bütün üyelerimiz, bütün yöneticilerimiz, ön seçimi bugünkü koşullar çerçevesinde değerlendirmeli ve sorumluluk almalıdır. Her üyeyi aramalıyız, her kapıyı çalmalıyız. Çünkü milletimizin bize ihtiyacı var! Cumhuriyet Halk Partisi’nin ön seçiminde kullanacağınız her oy, demokrasiye ve adalete sahip çıkmaktır.
Bunu yapmaya hazır mıyız? Biliyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi söz konusu vatansa, gerisini teferruat sayar! Cumhuriyeti korumak bizlerin, yani hepimizin görevidir!"
İzmir'in ışığını söndürmek istiyorlar
Kollarını sıvayan ve kravatını çıkaran İmamoğlu nasıl yola çıkğını şöyle anlattı:
"Ben görevimi en iyi yapan olacağım diyerek ilçe başkanlığını yapmaknın onurunu yaşadım bu partide. Dava arkadaşlarımla kazandığımız 31 Mart seçimlerinden sonra belediyeye gittik. Ailemin büyüğü dedi ki, partinin en çalışkanı, en çok alın teri dökeni ol, ama partizanlık yaparsan benim evladım değilsin dedi babam. O partizanlığı zihnimden söküp attım. Devlet artık ortak akıl, ortak değerle hareket etsin. Canım ülkemiz adaletin, kardeşliğin gücüyle büyüsün. Ülkemizin dört yanı gibi BeraHer birimiz vatandaş karşısında haddini bilecek. Eş dost akraba değil, milletin evlatları bu partiyi yönetecek. Milletin evlatları ortak çıkarlar için yolunu belirleyecek. Partizanlık belasından kurtulmaya hazır mıyız? Ben ülkemi yöneteceğim, diyelim ki İzmir'i başkası yönetecek. Demeliyim ki "Yarımcı olmalıyım, desteklemeliyim". Ama iktidar kendinden olmayanı uzaklaştırıyor. İzmir'in bereketi kurutulmak isteniyor. İzmir'in ışığını söndürmek istiyorlar. Bizler aldığımız devlet terbiyesiyle ülkenin her yanına aynı göz ve vizdanla bakan bir iktidar olacağız. Bir aile evladını ayırabilir mi? İzmir'i üretimin, zenginliğin, bilimin merkezi yapacağız.
"İktidar yürüyüşümüzü İzmir'den başlatıyoruz"
Açılış konuşmasını yapan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu "Ülkenin gündemi seçim. İktidardakiler de biliyor ki, dandık gelirse gidecekler. Korkudan saldırıyorlar. Cmuhuriyet'in tüm değerlerini yok etmeye çalışıyorlar. Kötü emellerinin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel Cumhuriyet Halk Partissi. O yüzden her geçen gün partimizi kötülemeye çalışıyorlar. Bu oyuna gelmeyin. Hangi arkadaşımız küskünse koluna girin, kavgaya çağırın. Gün küçük meselelerden aytışma değil, büyük mücadeleye hazırlanma zamanıdır.
31 Mart seçim başarımızı hazmedemiyorlar. Bizleri görevden almakla tehdit ediyorlar. Kent Lokantasına giden Vedat Milor'a bile dava açıyorlar. Bizi korkutmaya çalışıyorlar ama sizden korkan sizin gibi olsun. Örgüt burada, parti burada. Sizin karanığınıza boyun eğmeyeceğiz. Sizi yeneceğiz! Orak akıl, uzlaşma ve demokrasiyle ülkeyi ayağa kaldıracağız. Türkiye çok güzel olacak. Herkesi coşkuyla iktidara yürümeye, bu düzeni değiştirmeye davet ediyorum. Bize düşen özgürlükten, çağdaş yaşamdan, Atatürk'ten, halktan, emekliden, emekçiden yana bir Cumhurbaşkanı'nı iktidara getirmek. Bu ülkeyi zalimlerin elinden kurtarmak için, hak, hukuk, için ayağa kalkın. İktidar yürüyüşümüzü İzmir'den başlatıyoruz!" diye konuştu.
"O lider bugün burada!"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise yaptığı konuşmada yola İzmir'den başlandığını vurgulayarak İmamoğlu'na destek mesajları iletti.
"CHP çatısı altında siyaset yapmak bir onurdur. Bizler en iyi hizmet, siyaset diyerek yola çıktık ve yola devam ediyoruz. Demokrasiye, halkın egemenliğine, insan haklarına gönül vermiş insanların partisindeyiz. Uzak olamayan o tarihte yapılacak o seçimde bir aday çıkaracaktık. O aday tüm Türkiye'nin umudu olacak. Güzel ülkemiz büyük bir adaletsizlik, yoksulluk, işsizliğin pençesi altında. Öylesine bir dönem ki iş insanları bile şikayet ettiklerinde gözaltına alınıyor. Bu ortamda bize, sorunların üzerine cesaretle gidecek bir devrimci lazım. Ülkemizin vicdanı hür çocuklarına umut olacak bir lider lazım. Yokluğu, yoksulluğu bitirecek bir lider lazım. Her türlü kutuplaşmanın önüne geçecek bir lider lazım ve bu lider bugün burada. Ekrem başkanım bu güzel yolculuğu İzmir'den başlattı. Gördüğü sevgiyi, saygıyı hep birlikte yaşadık. İzmir başlangıçların şehridir. Her türlü haksızlığa karşı direnişin şehridir. Bu yolculuğun ilk durağında Ekrem İmamoğlu'na ev sahipliği yapmak bizim için onurdur."
