Konu çok, gündem yoğun, ama
haberler iç açıcı değil!
Gazeteler, televizyonlar,
radyolar, sosyal medya dediğimiz
sanal ortam iletişimleri…
Toplumumuzun yaşam
kaygıları, geçim zorlukları, erkek
egemen gücün kadın baskısı ve
kıyımları, siyasal erkin yönetememe
şaşkınlıkları, çelişkileri…
Çığlık çığlığa bir çağ serüveni!
Dünya şaşkın, dünya karmaşık,
dünya telaş içinde… Ortadoğu kan
g.lü. Gazze’de çoluk, çocuk, yaşlı,
genç bir insan kıyımı! Kırk bini aştı
.ldürüm sayısı… Dünyanın
neresinden gelirse gelsin; kıyım, kan,
savaş… Acının rengi kıpkızıl!
Karanlık gü.lerin, vahşi
kapitalizmin, emperyalizmin,
s.mürgenlerin bitmek tükenmek
bilmeyen hırsları, açlıkları, saldırıları…
Aymazlıklar, sapıklıklar,
saldırılar, bağnazlıklar, yozluklar,
azgınlıklar, sevgisizliğin kol gezdiği
üzgün sokaklar…
Ne yana çevirsek y.nümüzü;
kirletilmiş, yıpratılmış, ezilmiş,
kanatılmış, sindirilmiş, korku
sarmalına sokulmuş, yaşamı kırana
sokmuş olaylarla, kişilerle
karşılaşıyoruz!
Her güne endişe, kaygı, kuşku,
korku, tedirginlik ile uyanmak ne k.tü!
“NArİN” YA DA “ÇOCUkLAr
ÇİÇEkLErİ UMUDUMUZUN”
Narin s.zcüğünün kökeni
Farsça’dan… Narin ince demektir
s.zlük.ede. Ama NARİN şimdi
yüreğimizi dağlayan, kanatan, acıtan
bir ad, anlam, simge…
Olayı hepimiz izledik günler
boyu basından, sosyal medyadan…
Bir kıyımın, aymazlığın, acımasızlığın,
“feodal yapının” adresiydi Narin.
İnce bedeni 8 yaşında kıyıma
uğradı, geleceği yok edildi. Bu
örselenmiş, incitilmiş, kirletilmiş, kana
bulanmış dünyadan tertemiz ruhla,
incelikle güzel gözleri açık gitti!
HHH
Köylerde işlenen suçların daha
çoğu kentlerde işleniyor artık.
Çocuklara yönelik cinsel saldırılar
kentlerde daha yoğunlaştı. Köyde,
kasabada, kentte, her nerede olursa
olsun bu tür saldırganlığın, .ldürümün,
kıyımın ardında gerici, karanlık, yobaz,
bağnaz, cinsel açlığın salyasını
g.rürsünüz.
Sosyal medya’dan şairlerin,
sanatçıların, toplumsal duyarlıklı
insanların çığlıkları yükseliyor
günlerdir.
Şair Özge Sönmez’in de sana
ortamdan çığlığını duyduk: “Boğazına
kadar çamura batmış bir ülkede,
çuvaldan .lümden başka bir şey
çıkmaz. Ailesi Narin'in cehennemi
olmuş. Nice Narin'ler gitti, daha da
gider. .ünkü toplum o çuvalda.
Çocuğun, kadının, hayvanın, doğanın
katilleri, katiller sürüsü. Her gün
iyilik biraz daha .ldürülüp yok ediliyor.“
Toplumcu gerçekçi şiirimizin
yüz akı şairlerinden A.Kadir
geleceğimiz, aydınlığımız, umudumuz,
güvencemiz olan çocuklarımız için
nasıl çığlık çığlığa sesleniyordu nice
ötelerden?
“Şiirimizin Çok olun çocuklar, çok
olun / El ele verin çocuklar, el ele
Bütün gündüzler sizin olsun /
Yaşayın dünyayı doya doya
Bütün gündüzler sizin olsun /
Yaşayın dünyayı doya doya
(…)
Çok olun, çocuklar, çok olun, /
yapraklar kadar, balıklar kadar çok
olun,
el ele verin, çocuklar, el ele, / bütün
gündüzler sizin olsun, / yaşayın
dünyayı doya doya.
Çocuklar, çiçekleri
umudumuzun.”
Adı Aliye, Leyla, Nafiye, Asya,
Ali, Mehmet, Onur, .zgür… Adı
Narin… Adı ne olursa olsun; kıyımlar
nerede yaşanırsa yaşansın
duygularımız, duyarlıklarımız, aklımız,
fikrimiz orada.
Şiirimiz, türkümüz, yazımız ince
“NARİN”lerin yanında. Çocuklar
.ldürülmesin; “çocuklar, çiçekleri
umudumuzun.”